5. Ceza Dairesi Esas No: 2020/7006 Karar No: 2021/2699 Karar Tarihi: 08.06.2021
Zimmet - icrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/7006 Esas 2021/2699 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, zimmet suçundan beraat ederken icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkum oldu. Ancak katılanlar doğrudan zarar görmedikleri için temyiz hakkı vermeyen usulsüz katılma kararları nedeniyle vekillerinin temyiz istemi reddedildi. Sanığın icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçu zamanaşımına uğradığı için hüküm bozuldu ve davalar düştü. Ancak sanık, zimmet suçundan beraat ettiği suçlama için yeterli delil olmadığından hüküm bozuldu ve hukuki durumu belirlemek için detaylı bir inceleme yapılması kararlaştırıldı. Kararda, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun TCK'nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre belirli bir zamanaşımına tabi olduğu vurgulandı. Ayrıca hüküm bozulurken CMUK'un 321. maddesi kullanıldı ve 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi de göz önünde bulunduruldu. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyle: TCK 257/1, TCK 66/1-e, TCK 67/4, CMUK 317, CMUK 321, CMUK 322/1, CMK 223/8 ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi.
5. Ceza Dairesi 2020/7006 E. , 2021/2699 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Zimmet suçundan beraat, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet ...
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılanlar ..., ... ve ..."ın sanığa isnat edilen zimmet ve icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmedikleri, usulsüz olarak verilen katılma kararlarının hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği nazara alınarak vekillerinin temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanık hakkında zimmet suçundan kurulan beraat, müdafin ise sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığa isnat edilen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK"nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 08/09/2008 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin soruşturma izni alınması ile ilgili durma süreleri eklendiğinde dahi gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, Sanık hakkında zimmet suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde ise; Suç tarihinde ... ilçesi ... köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın köy tüzel kişiliğine ait 108 ada 86 parselde bulunan taşınmazın satışından elde edilen 4.000 TL"yi köy defter ve kayıtlarına intikal ettirmeyerek, köy adına kayıtlı banka hesabına yatırmadığı gibi ne şekilde kullanıldığına dair de belge veya fatura ibraz edemediği ve bahse konu parayı zimmetine geçirdiği iddia edilen somut olayda; sanığın idari soruşturma sırasında verdiği 03/11/2011 tarihli ifadesinde, satıştan elde edilen parayı 2004 yılında içme suyu ve kanalizasyon şebekesi için boru ve malzeme alınan El-Su firmasına kalan borcu kapatmak maksadıyla elden verdiğini beyan etmesi, El-Su işletme sahibi ..."in idari soruşturma kapsamında alınan beyanında bu şekilde bir ödeme yapılmadığını ifade etmesi, sanığın bu kez 12/09/2012 tarihinde Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığında ve yargılama aşamasında verdiği ifadelerinde ise bahse konu parayı El-Su firmasına değil içme suyu ve kanalizasyon şebekesi yapımı sırasında borç para alınan ... isimli şahsa elden ödediğini belirtmesi ile her ne kadar tanık ... beyanında elden 4.000 TL aldığını kabul etmiş ise de dosya kapsamında bu borç ilişkisine ve ödemeye dair herhangi bir belge ya da fatura bulunmadığı, keza 07/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda köy gelir ve gider defteri dosya ekinde bulunmadığından incelenemediği, içme suyu ve kanalizasyon şebekesi yapımında toplanan bağışlar, kaymakamlıktan yapılan ödeme ve alınan borç miktarı ile yapım maliyetinin kesin olarak belirlenmediğinin anlaşılması karşısında; mahallinde keşif yapılarak bahse konu yapılan altyapı çalışmalarının maliyetinin uzman bilirkişi marifetiyle tespiti, suç tarihi itibarıyla köyün gelir ve giderlerine ait tüm defter ve belgeler temin edilerek dosyanın tüm ekleriyle birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile söz konusu arsanın satışından elde edilen 4.000 TL"nin de köy gelirleri arasına dahil edilmesi suretiyle rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.