15. Ceza Dairesi 2017/27101 E. , 2020/3814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık,resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Katılan ..."a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçu için; TCK."nun 158/1-f-son,62,52/2-4,53/1-2-3.maddeleri uyarınca
-Katılan ..."a yönelik resmi belgede sahtecilik suçu için; TCK."nun 204/1,62,51,51/3-6-7,53/1.maddeleri uyarınca
-Katılan ..."ya yönelik nitelikli dolandırıcılık suçu için; TCK."nun 158/1-f-son,62,52/2-4,53/1-2-3.maddeleri uyarınca
-Katılan ..."ya yönelik resmi belgede sahtecilik suçu için; TCK."nun 204/1, 62, 51, 51/3-6-7, 53/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan ..."ın ortağı ve yetkilisi olduğu .... Turizm isimli şirketin keşidecisi olduğu 05.08.2008 keşide tarihli 17.000 YTL bedelli çalıntı çeki, tanık ..."e ciro ederek ve çeki kırdırıp bedelini alması için verdiği, suça konu çekin tanık tarafından katılan ..."a verildiği ve karşılığında alınan paranın ise sanığa verildiği, ayrıca ..."e ait olup 20/09/2008 tarihli ve 14.000 TL bedelli olarak düzenlenmiş çalıntı çeki sanığın ...’ya vererek karşılığında para aldığı, bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Sanığın katılan ...’a yönelik eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede,
Katılanların ve tanık ...’ün beyanları, sanığın savunmaları, suça konu çekin arka yüzündeki sanığa ait cirodaki imzanın sanığa ait olduğunu gösteren bilirkişi raporları, suça konu çekin ön yüzündeki imza, yazı ve rakamların keşideciye ait olmadığını gösteren bilirkişi raporları ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği sabit olmakla mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanığın katılan ...’a yönelik eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ve katılan ...’ya yönelik eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede,
a)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği hususu da göz önünde bulundurularak, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 18.09.2012 tarih ve 2012/2-168-1776 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; koşullu bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin olan, seçenek yaptırıma veya tedbire çevirme ya da erteleme hükümlerinden ve 6008 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce re’sen, bu değişiklikten sonra ise, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi halinde mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiğinden, suç tarihi itibariyle sabıka kaydı bulunmayan ve cezası bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle ertelenen sanık hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK’nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Sanık hakkında katılan ... ’ya yönelik eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede,
Katılan ..."nun 17/02/2011 tarihli savcılık ifadesinde, suça konu 14.000 TL bedelli çekin daha önce karşılıksız çıkan başkaca bir çekten kaynaklanan alacağına karşılık olmak üzere sanık tarafından verildiğini beyan ettiği ve katılanın çalışanı olduğu .... Peres firması ile sanık arasında birden fazla kez ödünç sözleşmeleri yapıldığı anlaşılmakla, suça konu çekten önce verilen ve karşılıksız kalan çekin hangi zamanda ve hangi ödünç sözleşmesine istinaden katılana verildiği, sanık ile katılanın cari hesap çalışıp çalışmadığının tespiti ile; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı da göz önünde bulundurularak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 16/04/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.