11. Hukuk Dairesi 2019/516 E. , 2019/7326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05/11/2018 tarih ve 2016/50-2018/238 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalının dava dışı ... adlı şahıstan 18/01/2011 tarihli satış sözleşmesi uyarınca 14 adet inek satın aldıklarını, satım nedeniyle 11 adedi 8.000,00 TL, bir adedi 7.000,00 TL olmak üzere toplam 95.000,00 TL tutarlı 12 adet senet düzenlenip satıcıya verildiğini, senetlerin müvekkili ve davalı tarafından birlikte keşide edildiğini, ancak senet vadelerinde davalının ödeme yapamaması nedeniyle müvekkili ve eşi tarafından senet borçlarının tamamının ödendiğini, davalıya senetlerden kaynaklı borç nedeniyle üzerine düşen yarı bedeli ödemesi için gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması nedeniyle davalı hakkında icra takibine başlanıldığını, ancak takibin itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına, davalının alacağın % 40"ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmede her ne kadar 12 adet senetten bahsedilmiş ise de alınan hayvanlardan bir kısmının iade edilmesi nedeniyle bazı senetlerin iptal edilip yerine yeni bir senet düzenlendiğini, bu nedenle toplam 9 senedin ödendiğini, söz konusu senetlerden 8.000,00 TL tutarlı dört adet bono ve sonradan düzenlenen 3.860,00 TL bedelli bononun müvekkilince ödendiğini, bu nedenle davacıya borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının sözleşme kapsamında imzaladığı bono sayısının 9 olduğu, bunlardan birinde davalının eşinin imzası bulunması nedeniyle bu meblağın davalı tarafından ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği, kalan bono bedellerinin yarısının davacı tarafından talep edilebileceği, alacağın belirlenebilir ve davalı için öngörülebilir olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Salihli 1. İcra Müdürlüğünün 2012/117 esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından itirazın iptaline, takibin 25.930,00 TL üzerinden devamına, kabul edilen 25.930,00 TL üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın reddedilen 21.570,00 TL üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, hayvan alım satımına ilişkin sözleşme nedeniyle müşterek borçlu olan davacının yaptığı ödemenin, diğer müşterek borçlu davalıya rücu istemine dayalı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalı ile birlikte 14 adet büyükbaş hayvan alımı karşılığı dava dışı satıcı tarafından, borçlusu davacı ve davalı olan, 12 adet senet düzenlendiğini ve senet bedellerinin kendisi tarafından ödendiğini, yarı bedelin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. İddialarına ilişkin, 8.000,00 TL tutarında 10/12/2011, 10/01/2012, 10/02/2012, 10/03/2012 tarihli 4 adet bono aslını sunmak suretiyle bu bonoları ödediğini ispatlamıştır.
Davalı ise dava konusu olduğu tespit edilen 9 adet senetten 8.000,00 TL’lik 4 adet ve 3.860,00 TL’lik senetlere ilişkin banka tarafından düzenlenen dekont fotokopisi ibraz etmiştir. Sunulan dekont örneklerinin tamamının üzerinde, borçlu olarak davalının adı gösterilmiş olup bir adedinin üzerinde ise borçlu isminin yanı sıra, davalının eşinin isim ve imzası bulunmaktadır.
Mahkemece, bankaya dava konusu senet ve ödeme belgelerine ilişkin müzekkere yazılmış ise de banka tarafından, davalının ödeme savunmasında bulunduğu senetlere ilişkin ödemelerin, kimin tarafından yapıldığına dair kaydın bulunmadığı bildirilmiştir. Bu durumda davacının, sadece bono aslını sunmak suretiyle senetlerden dördünü ödediğini ispat ettiği ve bonoların yarı yarıya ödeneceğinin tarafların da kabulünde olduğu gözetilerek davacının senet bedellerinin yarısı olan takip alacağını davalıya rücu edemeyeceğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın anılan nedenlerle temyiz eden davalı taraf lehine bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin, 2 numaralı bent dışında kalan, sair temiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı taraf lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin (2) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.