Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/15816
Karar No: 2021/3647
Karar Tarihi: 24.06.2021

Danıştay 10. Daire 2016/15816 Esas 2021/3647 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15816
Karar No : 2021/3647

DAVACI : … Telekomünikasyon Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … (Mülga …)

VEKİLLERİ: Hukuk Hizmetleri … Hukuk Müşaviri …
2- …Bakanlığı / …
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …
3- … Kurumu Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN_ÖZETİ : 12/02/2011 tarih ve 27844 sayılı Resmi Gezete'de yayımlanan 2011/1406 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, "radyo ve/veya televizyon yayınlarını almaya yarayan cep telefonlarında %6 oranında bandrol ücreti alınacağını" düzenleyen 1. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, Bakanlar Kurulu'nca kendisine tanınan kanuni yetkinin sınırları aşılarak bandrole tabi cihaz kapsamını genişletildiği, Kanunda, cep telefonlarının bandrole tabi cihazlar arasında sayılmadığı, cep telefonlarının asıl işlevinin radyo-TV yayını almak olmadığı, Bakanlar Kuruluna, Kanunla bandrol oranlarını artırma yetkisi verilmiş oluğu halde, yeni cihazların bandrole tabi hale getirilmesine dair kanuni yetki verilmediği, anılan düzenlemenin kanun önünde eşitlik, hukuki güvenlik, vergilerin kanuniliği ve vergilemede adalet ilkelerine aykırı olduğu, dosyaya sunulan uzman görüşüne göre, cep telefonu üzerinde yer alan radyo-TV yayını almaya yarayan tümleşik devrenin cihazdan ayrı olarak maliyetinin hesaplanmasının mümkün olduğu ve maliyetinin, cihazın maliyetinini yaklaşık 1/50'sine tekabül ettiği, dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olması nedeniyle iptalinin gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davalılardan ... tarafından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu işlemlerin tesisi bakımından Bakanlar Kurulunun 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu'ndan kaynaklanan yetkisini kullandığı, Kanun hükmüyle radyo ve/veya televizyon yayını almaya yarayan cihazlardan bandrol ücreti alınmasının amaçlandığı, dava konusu düzenlemeyle asli fonksiyonu iletişim ve bilişim olan ancak ayrıca radyo ve/veya televizyon yayını alabilen cihazlar için bandrol oranının düşürüldüğü, konusunda uzman olan kişilerden alınan raporlarda; tümleşik devre sistemine sahip olan cihazlarda cihazın radyo ve/veya televizyon yayını almaya yarayan kısmının cihazdan ayrı olarak düşünülemeyeceği ve ayrıca cihazdan ayrı olarak maliyet hesabı yapılamayacağının belirtildiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Davalılardan … Bakanlığı tarafından, Bakanlığın hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, dava konusu düzenlemelerin mevzuat ve kanun hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, Bakanlar Kuruluna kanunla verilen yetki kapsamında düzenleme yapıldığı, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi savunulmaktadır.
Davalılardan … Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, davanın yasal süresinde açılmadığı, Bakanlar Kurulunca kendisine verilen yetkinin yasal sınırları içinde kullanıldığı, teknolojik gelişmeler sonucunda yeni üretilen cihazların bandrole tabi olmasını sağlamak amacıyla verilen yetkinin kamu yararına hizmet ettiği, dava konusu cihazlar için diğer cihazlara göre daha düşük bandrol oranı belirlendiği, Anayasaya aykırılığın söz konusu olmadığı, haksız ve hukuki dayanağı olmayan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın kabulü ile dava konusu düzenlemelerin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 12/02/2011 günlü, 27844sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 2011/1406 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki "3093 Sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu uyarınca Radyo, Televizyon, Video ve Birleşik Cihazlar ile Bunların Dışında Kalan Radyo ve Televizyon Yayınlarını Almaya Yarayan Her Türlü Cihazdan Alınacak Bandrol Ücretlerine ilişkin Karar"ın 1. maddesinin ve 2. Fıkrasının a bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının dayanağı olan ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna devamlı ve yeterli gelir kaynağı sağlamak amacını taşıyan, 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 1. maddesinde, bu Kanunun, radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan alınacak ücretler, elektrik enerjisi hasılatından ayrılacak paylar ile çeşitli gelirlerin tahakkuk, tahsilat işlemlerini kapsadığı; 4. maddesinde de, maddede sayılan cihazları imal edenlerin, cihazın satış faturasındaki (özel tüketim vergisi hariç) katma değer vergisi matrahı; ithal edenlerin ise, gümrük giriş beyannamesindeki (özel tüketim vergisi hariç) katma değer vergisi matrahı üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere ücret tahsil ederek, 5. maddeye göre Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna ödeyecekleri hükmüne yer verilmiştir.
3093 sayılı Kanunun 4. maddesinde, radyo, televizyon, video ve bunlardan oluşan birleşik cihazlar tek tek sayıldıktan sonra, anılan maddeye, 15/06/1987 tarih ve 3383 sayılı Kanunun 3. maddesiyle, yukarıda sayılan cihazların dışında kalan ve radyo televizyon yayınını almaya yarayan her türlü cihazlar ibaresine yer veren 6. bent eklenmiş; maddenin 4. fıkrasında, 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 36. maddesiyle yapılan değişiklik sonucunda, bu maddede belirtilen oranları topluca veya ayrı ayrı iki katına kadar artırmaya veya kanuni oranı sıfıra kadar indirmeye, 1. fıkrasının 6. bendi kapsamında bandrole tabi olan cihazları türleri ve özellikleri itibariyle gruplandırmaya ve her bir grup için farklı bandrol oranları belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hususu düzenlenmiştir.
Olayda, cep telefonlarında radyo-tv alıcısının ayrı bir eklenti olmadığı; bu nedenle, cihazın bünyesindeki radyo alıcısı işlevini görebilecek olan parçanın, tek başına, cihazdan ayrı olarak anlam ifade etmediği, birçok fonksiyona sahip bu cihazlarda yer alan parçaları ortak olarak kullanan radyo alıcısı ve diğer kısımlarının değer tespitinin, objektif kriterlere dayalı olarak yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığından, düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacı vekilince 02/03/2018 tarihli dilekçesiyle duruşma isteminde bulunulmuşsa da, dava dilekçesi ile cevap dilekçesinde yapılmayan duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Dava; 12/02/2011 tarihli ve 27844 sayılı Resmi Gezete'de yayımlanan 2011/1406 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, "radyo ve/veya televizyon yayınlarını almaya yarayan cep telefonlarında %6 oranında bandrol ücreti alınacağını" düzenleyen 1. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
3093 sayılı Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunu Gelirleri Kanunu'nun 2. maddesinde, "Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun gelirleri şunlardır:
a) Radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan tahsil edilecek ücretler,
b) Elektrik enerjisi hasılatından bu Kanuna göre ayrılacak paylar,
c) Genel bütçeden yapılacak katkılar,

d) Radyo ve televizyon vasıtasıyla yapılan her çeşit ilan ve reklam ile faaliyet gelirleri,
e) (Ek: 15/6/1987-3383/2 md.) Film, bant, plak, nota, dergi, kitap ve benzerlerinin yapım, yayın ve satışından elde edilecek gelirler,
f) (Ek: 15/6/1987-3383/2 md.) Radyo ve televizyonla ilgili her türlü ticari işlemler ve ortaklıklardan elde edilecek gelirler,
g) (Ek: 15/6/1987-3383/2 md.) Düzenlenecek konser, temsil ve benzeri programlara giriş ücreti ve bu yerlerde yapılacak ilan ve reklamdan elde edilecek gelirler,
h) Yapılacak her türlü bağış, yardım ve diğer gelirler. "hükmüne; dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 4. maddesinin (a) fıkrasında, Aşağıdaki cihazları imal edenler cihazın satış faturasındaki (özel tüketim vergisi hariç) Katma Değer Vergisi matrahı, ithal edenler ise Gümrük Giriş Beyannamesindeki (özel tüketim vergisi hariç) Katma Değer Vergisi matrahı üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere,

1. Renkli televizyon için % 8,
2. Siyah - beyaz televizyon için % 8,
3. (Değişik: 15/6/1987-3383/2 md.) Radyo, portatif radyo-teyp,radyo-pikap % 8,
4. Video için % 12,
5. Birleşik cihazlar için :
a- Video - televizyon-radyo )
Video – televizyon ) % 12,
Radyo – televizyon )
b-(Değişik : 15/6/1987 - 3383/2 md.) Müzik seti ve benzerler % 10

6. (Ek: 15/06/1987-3383/3 md.) Yukarıda sayılan cihazların dışında kalan ve görsel ve/veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihazlar için % 10 tutarında ücret tahsil ederler ve 5. maddeye göre Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna öderler." hükmüne; 4. maddesinin (d) fıkrasında, (Değişik : 16/6/2009-5904/36 md.) "Bu maddede belirtilen oranları topluca veya ayrı ayrı iki katına kadar artırmaya veya kanuni oranı sıfıra kadar indirmeye, (a) fıkrasının 6 numaralı bendi kapsamında bandrole tabi olan cihazları türleri ve özellikleri itibarıyla gruplandırmaya ve her bir grup için farklı bandrol oranları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde bulunmamıştır.

ESAS YÖNÜNDEN:
Dosyanın incelenmesinden; 12/02/2011 tarih ve 27844 sayılı Resmi Gezete'de yayımlanan 2011/1406 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, "radyo ve/veya televizyon yayınlarını almaya yarayan cep telefonlarında %6 oranında bandrol ücreti alınacağını" düzenleyen 1. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin iptalinin istendiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilen cihazların radyo ve/veya televizyon yayını almaya yarayan kısımlarının, cihazdan ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle cihazın tümü üzerinden değil, sadece radyo ve-veya televizyon yayını almaya yarayan kısmı üzerinden bandrol ücreti alınabileceği ve Bakanlar Kurulunun kendisine verilen kanuni yetkinin sınırları dışına çıkarak karar verdiği iddiaları ile Dairemizin E:2016/12690 sayılı dosyasında açılan davada; Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünce dosyaya sunulan, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan 17/10/2010 tarihli teknik raporda, "(...) radyo ve/veya tv yayınlarını alabilen cep telefonlarının radyo ve tv işlevlerini yerine getiren parçalarının cep telefonunun telefon işlevini yerine getiren parçalarından ayrıştırılarak bedellerinin tespit edilmesi fiilen mümkün değildir. Çünkü yukarıda sayılan parçalar hem telefon hem de radyo ve/veya tv işlevlerinin de yerine getirilmesinde kullanılmaktadır." ifadelerine yer verildiği; öte yandan, Yeni Yüzyıl Üniversitesi tarafından hazırlanan 20/12/2010 tarihli teknik raporda ise; "Günümüzde tümdevre teknolojisi kullanılmadan üretilmiş hiçbir elektronik cihaz bulunmamaktadır. Buna tüm cep telefonu modelleri de dahildir (...) radyo, televizyon ve cep telefonu gibi işlevler aynı donanımı kullanmaktadır. Mesela televizyon izlemek için kullanılan ekran aynı zamanda cep telefonunun fonksiyonlarının görüntülendiği yerdir. Radyo ve televizyon kanalı aramak/değiştirmek için kullandığımız tuşlar ile cep telefonu da kullanılmaktadır. Sonuç olarak, tümdevre teknolojisi ile üretilmiş bir cihazda fonksiyonlara ait donanımları birbirinden ayırmanın fiziksel imkanı yoktur. Tümdevre teknolojisi kullanılarak üretilmiş cihazdaki her bir öge birden fazla fonksiyonu ifa ettiğinden sadece radyo ve/veya televizyon alıcı fonksiyonunu yerine getiren kısmın ayrıklaştırarak maliyetlendirilmesi imkansızdır." tespitlerinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 05/05/2016 tarihli Teknik ve Mesleki Görüş yazısında da; "Cep telefonu, tablet ve bilgisayarların mimarisinin temelini tümleşik (entegre) devre tasarımları oluşturmaktadır. Bu tasarımlarda birçok işlevi yerine getirmesini sağlayan özel yazılımlar gömülü olan mikroişlemciler kullanılmaktadır. Söz konusu mikroişlemcilerin yürüteceği işlevler ile ilgili üzerinde son üretim teknolojileri ile birlikte sayısız giriş-çıkış terminali yer almakta olup; bu terminallerin birbirinden ayrılması mümkün görülmemektedir." ifadeleri bulunmakta olup; adı geçen yazıda aynı zamanda, söz konusu teknoloji kullanılarak üretilen cihazdaki radyo ve/veya televizyon alıcı fonksiyonunu yerine getiren kısmı ile ilgili belirli bir oran hesaplanmasının cep telefonu, tablet ve bilgisayarların mimarisi açısından mümkün görülmediği şeklinde değerlendirmelere yer verilmiştir.
Öte yandan, konuya ilişkin olarak, 26/04/2016 tarihli yazı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Teknik Düzenlemeler Dairesi Başkanlığı tarafından, "Mevcut radyo-tv yayınlarının alınabilmesi için bilgisayar, tablet veya iletişim cihazı gibi cihazların donanımsal tuner ve/veya radyo-tv yazılımına sahip olması gerekmektedir. Bahse konu cihazlarda radyo-tv işlevlerini yerine getiren devre, entegre ve parçaların iletişim fonksiyonunu yerine getiren parçalardan ayrıştırılması hususunda, mezkur cihazlarda tümleşik devre yapısının kullanılması ve donanımsal tuner olmayan cihazlarda bu işlevi yerine getirecek bir yazılım yüklü olması halinde radyo-tv yayınları alınabileceğinden, ekonomik değer ya da maliyet ayrıştırılması anlamında oransal olarak değerlendirme yapılamayacağı mütalaa edilmektedir." yönünde görüş bildirilmiştir.
Söz konusu teknik raporlar ve görüş yazılarında yer verilen değerlendirmeler dikkate alındığında; cep telefonlarında radyo-tv alıcısının ayrı bir eklenti olmadığı; bu nedenle, cihazın bünyesindeki radyo alıcısı işlevini görebilecek olan parçanın, tek başına, cihazdan ayrı olarak anlam ifade etmediği, birçok fonksiyona sahip bu cihazlarda yer alan parçaları ortak olarak kullanan radyo alıcısı ve diğer kısımlarının değer tespitinin, objektif kriterlere dayalı olarak yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Öte yandan, 3093 sayılı Kanun'un anılan 4. maddesinde, radyo, televizyon, video ve bunlardan oluşan birleşik cihazlar tek tek sayıldıktan sonra, maddeye, 15/06/1987 tarih ve 3383 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle, yukarıda sayılan cihazların dışında kalan ve radyo televizyon yayınını almaya yarayan her türlü cihazlar ibaresine yer veren 6. bent eklenmiş; maddenin 4. fıkrasında, 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle yapılan değişiklik sonucunda, bu maddede belirtilen oranları topluca veya ayrı ayrı iki katına kadar artırmaya veya kanuni oranı sıfıra kadar indirmeye, 1'inci fıkrasının 6'ncı bendi kapsamında bandrole tabi olan cihazları türleri ve özellikleri itibariyle gruplandırmaya ve her bir grup için farklı bandrol oranları belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu belirtilmiştir.
Anılan kanuni düzenlemelere göre, kanun koyucu tarafından sayılan cihazlar üzerinden belli oranlarda bandrol ücreti alınması yönünde hüküm koyulduğu, radyo ve/veya televizyon yayını almaya yarayan her türlü cihazın bu özelliği itibarıyla bizatihi kendisinin bandrole tabi tutulduğu, asli işlevi radyo ve/veya televizyon yayını almak olmasa da bu cihazın tümünün kastedildiği açıkça anlaşılmaktadır.
Bunun yanında, kanunun amacına uygun olarak radyo ve televizyon gibi doğrudan yayın alma işlevine sahip cihazlar için %16 oranında bandrol ücreti alınması hüküm altına alınmış iken, radyo ve/veya televizyon yayını almaya yarayan cihazlardan biri olan cep telefonları için, kanunun verdiği yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulu tarafından %6 gibi daha düşük bir oran belirlenmiştir. Böylece, cihazların işlevlerindeki farklılıklar dikkate alınmak suretiyle bandrol ücreti belirlenerek cihaz özellikleri göz önünde bulundurulmuş ve bandrol ücretinde yayın alma özelliği esas alınarak ücret belirlenmiştir.
Anılan nedenlerle iptali istenilen düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda ayrıntısı gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi