5. Ceza Dairesi 2015/12471 E. , 2018/4893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
...Noterliğinde katip ve veznedar olarak görev yapan sanığın ilgililerinden nakden alıp, beyan ve ödeme için öngörülen zaman aralıklarında muhafaza edilerek, doğru ve eksiksiz biçimde Hazineye intikali gereken noterlik dairesince tahsil edilen harç, damga vergisi, değerli kağıt ve katma değer vergisi tahsilatları mal edinme şeklindeki eylemlerinin zimmet, noter ücreti, yazı ücreti, karşılaştırma ücretini mal edinme şeklindeki eylemlerinin ise ayrıca hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtildiği şekilde harç, damga vergisi, değerli kağıt ve katma değer vergisi tahsilatlarına ilişkin zimmet miktarı kesin olarak belirlenerek 2005 yılına ait Dairemiz uygulamalarına göre 2200 TL"nin pek hafif, 2200-5500 TL"nin ise hafif olarak kabul edildiği gözetilip, suç tarihi itibarı ile ekonomik koşullara ve paranın alım gücüne göre değerinin pek hafif veya hafif (az) olduğu tespit edildiğinde, sanık hakkında zimmet suçundan belirlenecek lehe yasaya göre 5237 sayılı TCK"nın 249/1 veya 765 sayılı TCK"nın 219/3. maddesinin uygulanarak tayin edilen cezasından indirim yapılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, Ceza Genel Kurulunun 26/01/2016 gün ve 620-36, 02/10/2012 gün ve 472-1798, 06/12/2011 gün ve 197-246, 19/04/2011 gün ve 20-59, 17/04/2007 gün ve 325-100 sayılı kararları ile yerleşik uygulamasına göre, uyma kararının, ara kararı niteliğinde olmayıp davanın esasını çözümleyen kararlardan olduğu, bozmaya uymakla, yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme ödevi doğduğu, sonradan bu kararın bir kısmından veya tamamından açıkça ya da zımnen geri dönülerek ilk hükmün aynen veya yeniden kurulmasının uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı da nazara alınmadan Dairemizin 2012/2182 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra dönülemez nitelikteki bu kararın gereği yerine tam olarak getirilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kötüye kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi yerine infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi,
Emanet eşyaları hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi