10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22837 Karar No: 2015/22293 Karar Tarihi: 15.12.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22837 Esas 2015/22293 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22837 E. , 2015/22293 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 18. İş Mahkemesi Tarihi : 02.10.2015 No : 2014/299-2015/609
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı S.. B.. işleminin iptali ile aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma üzerine ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 1999 yılında kesinleşen davacıya, 2006 yılında yaşamını yitiren iştirakçi babası üzerinden 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2010 yılında gerçekleştirilen işlemle 01.11.2008 tarihi itibarıyla kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak karar verilmişse de, talep döneminin yanlış değerlendirildiği anlaşılmaktadır. SGK"nın rapor tarihi 18.08.2010, aylıktan kesme işlem tarihi ise 12.11.2010 olduğu halde, aylıkların geriye dönük olarak kesildiği tarih olan 01.11.2008 tarihinden sonraki dönem için adres değişikliği yapıldığı gerekçesiyle birlikte yaşama olgusunun tartışılması ve bozmaya farklı anlam yüklenerek karar verilmesi isabetsizdir. Bozma ilâmında da belirtiği üzere, inceleme konusu dönemi kapsar şekilde seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.