10. Hukuk Dairesi 2015/21317 E. , 2015/22279 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
Tarihi : 14.01.2015
No : 2012/458-2015/13
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1)Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki dosyada, 30.05.2008-10.11.2009 ve 31.05.2010-20.07.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti istemiyle açılan davada, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece, yapılacak iş, çalışmanın geçtiği yurtta kalanlar ve temizlikçi, bulaşıkçı olarak çalışanlar dinlenilmeli ve dinlenenlerin hizmet döküm cetvelleri dosyamız arasına alınmalı, talep konusu dönemde öğrenci olup yurtta kalan kişi veya kişilerden istem hakkında tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulmalı, davalı tarafından ilgili makama diye 30.04.2010 tarihli imzalı ve kaşeli belgede davacının devamlı ve kadrolu 4 yıl çalıştığına dair belge hakkında işveren isticvab edilmeli, davacının davalı işyerinden 11.11.2009-31.05.2010 arasında davalı işyerinden tam bildirim olması karşısında davacıya davalı şirketin yetkilisi 11.10.2009 tarihli 30.12.2009 tarihli 5.000,00 TL’lik bono verilmiş olmasına göre bu bononun ne amaçla verildiği davacıdan sorulmalı, yurdun bütün yıl boyunca açık olup olmadığı araştırılmalı, yemekhanenin denetlenmesine dair Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından veya başkaca bir kurum tarafından bir denetleme yapılıp yapılmadığı, davacı ile ilgili varsa sağlık raporları celbedilmeli, yurdun kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, aşçı olarak başka çalışan olup olmadığı araştırılmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2)Diğer taraftan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74’üncü maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
Davaya konu somut olayda ise, talep edilen ikinci dönem olan 31.05.2010-20.07.2010 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin tespitini isteyen davacı talebine rağmen, talep edilen süreyi aşacak şekilde 31.05.2010-26.10.2010 tarihleri arasında hizmet akdine bağlı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesi suretiyle Mahkemece yukarıda anılan düzenlemelere aykırılık oluşturacak şekilde taleple bağlılık ilkesinin ihlali usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine,15.12.2015 günü oybirliği ile karar verildi.