Esas No: 2021/2704
Karar No: 2021/4240
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/2704 Esas 2021/4240 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2704
Karar No : 2021/4240
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 2018 yılı terfi döneminde 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesi ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusunda kıdem ve liyakat ölçütlerinin birlikte değerlendirildiği de dikkate alındığında, emniyet amiri olan davacının, 2018 yılı terfi döneminde dördüncü sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ve bulunduğu rütbeye terfi ettiği tarihten (24/06/2011) itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğinden bahisle emekliye sevkine ilişkin dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; liyakate ilişkin unsurlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıdan liyakat açısından daha yetersiz olduğu anlaşılan emniyet amirlerinin terfi ettirildiği dikkate alındığında; davacının terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ayrıca davacının yargı kararları uyarınca 2017 yılı terfi dönemine ilişkin terfi ettirilip ettirilmeyeceği hususunun henüz Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülmemesi ve davacının 2018 yılı terfi döneminde terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu görüldüğünden, davacının bulunduğu rütbede terfi ettiği tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi etmeme şartının gerçekleşmemesi nedeniyle işlemin bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık bulunsa bile kanun yolları farklı iki ayrı işleme karşı 2575 sayılı Kanun'un 5. maddesine aykırı olarak tek dilekçe ile açılan davada, söz konusu işlemler için ayrı ayrı dava açılmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 15/1-d. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi anılan Kanun maddelerine aykırı olduğundan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Dairemize devredilen dosya incelendi ve tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İl Emniyet Müdürülğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, bulunduğu rütbeye 24/06/2011 tarihinde terfi ettiği, 2015 -2016 terfi dönemleri itibariyle sözlü sınavda başarısız olarak değerlendirilmesi nedeniyle terfi ettirilmediği, 2017 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu gündeminden, performans değerlendirme puanının yetersiz değerlendirilmesi nedeniyle çıkarıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, işlemin iptaline karar verildiği ve söz konusu kararın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği; davalı idare tarafından, 2017 terfi durumun, 2019 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda değerlendirilmesi yönünde karar alındığı; ancak, 2018 yılı terfi döneminde 4. Sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi ve bulunduğu rütbede beş yıl terfi edemediği gerekçesiyle 3201 sayılı Kanun'un 55/19. Maddesi uyarınca resen emekliye sevk edilmesi üzerine bu işlemlerin iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı Dilekçe İle Dava Açılabilecek Haller" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, "Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir." hükmüne yer verildikten sonra, "Dilekçeler Üzerine İlk İnceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönüyle de inceleneceği ve 6. fıkrasında, söz konusu hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmıştır. "İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde de; 14. maddenin 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek üzere dilekçenin reddedileceği düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanunun 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir."
"a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar."
olarak sayma suretiyle belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un 45/6. maddesinde ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulündeki, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiğine ilişkin asıl kuraldan ayrık olarak getirilmiş olan 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için, anılan maddede yer verilen "maddi veya hukuki yönden bağlılık" ya da "sebep-sonuç ilişkisi" koşullarının yanında İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun öngördüğü diğer koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Ayrıca; aralarında maddede aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunsa bile, birden fazla idari işlemin aynı dilekçeyle idari davaya konu edilebilmesi için; işlemlere karşı başvurulabilecek kanun yollarının aynı olması gerekmektedir.
Zira bir işleme karşı temyiz kanun yoluna başvurulabilirken diğer işlemin istinaf kanun yoluna başvurulmasının ardından kesinleşecek olmasının mevzuata aykırılık oluşturacağı ve bu hususun öncelikle dikkate alınması gerektiği açıktır. Bu bağlamda, biri 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesi hükmü uyarınca Danıştay'ın temyiz incelemesine tabi olan, diğeri aynı madde hükmü gereğince Bölge İdare Mahkemesi'nin istinaf incelemesi sonrasında kesinleşecek olan iki ayrı işlemin aynı dilekçe ile idari davaya konu edilmeleri, anılan mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturacaktır.
Bu durumda, temyizen incelenen davada; Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 25/05/2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararıyla, davacının 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmediği ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edildiği, aynı kararla 2 farklı işlem tesis edildiği anlaşılmıştır.
Davacının, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeme işlemi ile re'sen emekliye sevk işlemi arasında, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinde aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunduğu kabul edilse bile, re'sen emeklilik işleminden kaynaklanan uyuşmazlık temyiz incelemesine tabi iken, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeme işleminin temyiz kanun yolu incelemesine tabi olmayıp istinaf aşamasında kesinleşecek işlemlerden olduğu açıktır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu her iki işleme karşı tek dilekçe ile dava açılması hukuken mümkün olmadığından, söz konusu işlemler için ayrı ayrı dava açılmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 15/1-d maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek verilen ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu İdare Mahkemesi Kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 24/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.