10. Hukuk Dairesi 2015/15696 E. , 2015/22259 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 11.05.2015
No : 2014/101-2015/308
Dava, yersiz ödenen aylıklar ve tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu davada; davalıya 01.12.2007 tarihi itibariyle 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylılığı bağlandığı, Kurum müfettişleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda davalının fiili çalışmaya dayanmayan 2007/2-2007/8 dönemine ilişkin 195 günlük hizmetinin iptal edildiği ve emeklilik için gerekli gün şartını tamamlamadığının tespit edilmesi sonucu davalıya 01/12/2007-21/04/2012 tarihleri arasında yersiz ödendiği tespit edilen aylık ve tedavi gideri bedelleri olan 57.349,79 TL"nin tahsili için iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece, davanın kabulü ile yersiz ödenen aylık bedeli 47.384,00 TL ve yersiz ödenen sağlık gideri 9.965,79 TL olmak üzere 57.349,79 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemenin , yersiz ödenen aylıkların tahsili yönündeki kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır,
Yersiz ödenen sağlık giderine ilişkin karar incelendiğinde ise ;
5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde,
“İkametgahı Türkiye"de olan kişilerden;
a) 4"üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek
aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.
6"ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.” düzenlemesine yer verilmiştir. 19.01.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı yasaya eklenen geçici 45. maddenin “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/01/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” düzenlemesi de mevcuttur.
Mahkemece, yersiz olarak ödenen sağlık giderleri yönünden, davalının 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılıp sayılmayacağı da araştırılarak ve adı geçen kanunun geçici 45. maddesi de gözetilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.