Esas No: 2020/278
Karar No: 2021/1317
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/278 Esas 2021/1317 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/278
Karar No : 2021/1317
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2019/19221, K:2019/9968 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 09/05/2013 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2019/19221, K:2019/9968 sayılı kararıyla;
Dairelerinin, dava konusu plan değişikliğinin "Şarköy-Kızılcaterzi Köyünde 'E' Enerji Üretim ve Depolama Alanı gösterimi ve Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali inşa edilmesine" ilişkin plan notları yönünden davanın reddine, bu kısımlar dışında kalan dava konusu plan değişikliğinin iptali yolundaki 05/11/2018 tarih ve E:2014/9970, K:2018/8787 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/04/2019 tarih ve E:2019/526, K:2019/1947 sayılı kararıyla, dava konusu plan değişikliğinin, "tarım arazilerinde öngörülen yapılaşma koşullarına" ilişkin plan notlarına dair kısmının bozulması, diğer kısımlarının onanması üzerine, bozma kararına uyularak, dava konusu plan değişikliğinin, "tarım arazilerinde öngörülen yapılaşma koşullarına" ilişkin plan notları yönünden;
Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 63. maddesinde yer alan düzenlemeler belirtilerek, dava konusu plan değişikliği ile, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının "Tarım Arazisi" başlıklı 2.11.2.1 sayılı plan notlarına benzer nitelikte, tarım arazilerinde yapılaşmaya yönelik olarak "A-Ergene Havzası Sınırları İçerisinde", "B- Ergene Havzası Sınırları Dışında" şeklinde bir ayrım yapılarak, Ergene Havzası içerisinde en yüksek emsal olarak tarımsal alt bölge (TAB) ve tarımsal organize bölgelerinde (TOB) 0,20 emsal getirildiği, Ergene Havzası dışında ise tarımsal alt bölge ve tarımsal organize bölgelerinde emsalin 0,30 olarak öngörüldüğü,
Dairelerince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; "Tarım alanlarında yapılacak tarımsal amaçlı yapılar için önerilen İAKS (Emsal) özellikle Ergene Havzası dışında çok yüksektir. Öngörülen emsaller, tarım alanlarında yoğun bir yapılaşmaya neden olabilecek boyutlardadır. Özellikle TAB ve TOB alanlarında arazinin niteliğine bakılmaksızın öngörülen 0,20 ve 0,30 gibi emsaller tarımsal üretim yapılacak bir alanda kabul edilebilecek yapılaşma oranlarının çok üzerindedir. Bilirkişi kurulumuz, yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında planın İAKS = Emsal yönünden yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine, bu şekliyle uygulanmasının geri dönülmez ve telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olacağı görüşündedir. Planın bu kısımları gözden geçirilerek, makul bir düzeye çekilmelidir.
Arazilerin sınıflandırılmasında Ergene Havzası dışarısında 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunundaki tanımların kullanılmasına karşın, Ergene Havzası içerisinde “Tarımsal Niteliği I. Öncelikli Korunacak Alanlar”, “Tarımsal Niteliği II. Öncelikli Korunacak Alanlar” ve “Tarımsal Niteliği Sınırlı Alanlar” gibi kendine özgü ve yanlış yorumlamaya açık bir sınıflandırmaya yer verilmiştir. Ergene Havzası içinde de 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’ndaki tanımlamalar esas alınarak arazi sınıflandırmaları yeniden düzenlenmelidir." tespitlerine yer verildiği,
Dava konusu plan değişikliğinde, TAB ve TOB alanları da dahil en yüksek emsal olarak verilen %0,30 değerinin, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 63. maddesinde öngörülen %40 emsalin altında olduğu dikkate alındığında, tarım arazilerinde öngörülen emsal değerlerinde mevzuata aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, bilirkişi raporunda Ergene Havzası sınırları içerisinde ve Ergene Havzası sınırları dışında ayrımının uygun bir ayrım olmadığı belirtilmiş ise de, davalı idarece, tarım alanlarında öngörülen yapılaşma emsalinin arazinin niteliğine göre belirlendiğinin belirtilmesi karşısında, bu durumun planı kusurlandıracak nitelikte olmadığı sonucuna varıldığı,
Bu nedenle, dava konusu plan değişikliğinin "tarım arazilerinde öngörülen yapılaşma koşullarına" ilişkin plan notlarında, mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında TAB ve TOB alanlarının bulunmadığı, dolayısıyla oradaki kriterlerin dava için söz konusu olamayacağı, ayrıca söz konusu bölgenin, Bakanlar Kurulunun 2017/10001 sayılı kararnamesi ile Kızılcaterzi Ovası Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlendiği, Trakya ve Ege'nin kirlilik sorunlarının tüm ülkeyi ilgilendirdiği, bu nedenle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üye ...'in, dava konusu Çevre Düzeni Planı değişikliğinin, Anayasanın 135. maddesi hükmü gereği belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kurulan ve kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunması yasak olan davacı Odanın menfaatini doğrudan etkilemediği, bu nedenle davacı Odanın dava açma ehliyetinin bulunmadığı yönündeki usule ilişkin oyuna karşılık, davacı Odanın dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/04/2019 tarih ve E:2019/526, K:2019/1947 sayılı kararının bozmaya ilişkin kısmında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle 09/05/2013 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planı değişikliğinin "tarım arazilerinde öngörülen yapılaşma koşullarına" ilişkin plan notları yönünden reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 24/10/2019 tarih ve E:2019/19221, K:2019/9968 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/06/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.