23. Hukuk Dairesi 2016/7383 E. , 2020/1076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davalarda şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl dosyada şikayetçi vekili, takip borçlusuna ait 5 parsel 3 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin ipotek alacaklısı olan müvekkilinin icra dosyasına gönderilmesi için, haciz alacaklısı şikayet olunanın icra dosyasına yaptıkları başvurunun, 17.11.2015 tarihli kararla red edildiğini, sıra cetvelinin müvekkilinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında düzenlenmesi gerektiğini ileri sürerek, icra müdürlüğünün 17.11.2015 tarihli kararının kaldırılmasını istemiştir.
Birleşen dosyada ise, takip borçlusuna ait 5 parsel 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin satışı üzerine düzenlenen sıra cetvelinde, haciz alacaklısı şikayet olunana 1. sırada pay ayrıldığını, kalan paranın ipotek alacaklısı müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, oysaki ipoteğin 14.01.2015 tarihinde tesis edildiğini, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 20.01.2015 tarihinde kesinleştiğini, dolayısıyla öncelikle müvekkiline ödeme yapılması gerektiğini, diğer yandan şikayet olunanın faiz alacağının hatalı hesaplandığını ileri sürerek, 24.11.2015 tarihli sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekili, şikayetlerin reddini istemiştir.
İcra mahkemesince, şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihinin 09.01.2015 tarihi olduğu, bedeli paylaşıma konu taşınmazların tapu kaydına 12.01.2015 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığı, takibinin ise 20.01.2015 tarihinde kesinleştiği, şikayetçi lehine 14.01.2015 tarihinde ipotek tesis edildiği ve 07.05.2015 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiği, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi uygulayan icra müdürlüğüne ait olduğundan, şikayetçinin asıl dosyadaki talebinin yerinde olmadığı, borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması bakımından ihtiyati haciz ile kesin haciz arasında fark bulunmadığı, şikayetçinin ipotek tarihi, şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihinden sonra olduğu, tapu kaydında ihtiyati haciz varken ipotek tesis edildiği, ipotek hakkı sahibi şikayetçinin, taşınmazın bedelinin kendisinden önce ihtiyati haciz sahibi alacaklının alacağı için teminat teşkil ettiğini bilebilecek durumda olduğu, bu itibarla, ihtiyati haczin, kesinleşmiş olmak kaydıyla ipoteğe göre öncelikli olduğu, sıra cetvelinde şikayet olunanın ilk sırada yer almasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen dosyalardaki şikayetlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.