Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8926
Karar No: 2019/7386
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/8926 Esas 2019/7386 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/8926 E.  ,  2019/7386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalılardan ...ye ait işyerinde 25/08/2007 ait işyerinde sondaj işçisi olarak çalışmaya başladığını, daha sonra yemekhane bünyesinde görevlendirildiğini, iş sözleşmesinin 06/08/2009 tarihinde işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, ancak bu döneme ilişkin alacaklarının ödenmediğini, 24/12/2009 tarihinde diğer davalı ... Ltd. Şti bünyesinde aynı işyerinde işe başladığını, görev yerinin davalılara ait yemekhaneye bağlı çay ocağı olduğunu, davacının 02/03/2012 tarihinde iş sözleşmesini fazla çalışma ücreti, vergi indirimi, aylık ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple feshettiğini, davalı işverenlerin aynı gruba ait ... Holding bünyesinde örgütlenen, idaresi, muhasebesi ve yönetimi tek merkezde toplanan, işyerleri ve merkezi aynı olan şirketler olduğunu, bu nedenle her iki şirketin davacının alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının her gün ortalama 4-5 saat fazla çalışma yapmasına rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, 4 haftalık hafta tatili alacağının ödenmediğini, 31 günlük yıllık ücretli izin alacağının ödenmediğini ileri sürerek iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davalılardan ...yönünden davanın husumet sebebiyle reddi gerektiğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının aylık ücretleri ile fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, sosyal güvenlik kayıtlarına göre davacı ...Ş. bünyesinde çalışmakta iken 05/08/2009 tarihinde bu işyerinden çıkışı yapılmış, 24/12/2009 tarihinde ise bu defa aynı yerde diğer davalı ... İnş. Ltd. Şti. işçisi olarak girişi yapılmıştır. Mahkemece dosya kapsamında her iki davalı arasında bağıtlanmış 28/02/2009 tarihli hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin işveren kısmında ... A.Ş, yüklenici kısmında ise ... İnş. Ltd. Şti.’nin yazılı olduğu bu sebeple her iki davalının davacının 24/12/2009-12/03/2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ne var ki, Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin tespiti bakımından yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Davacı tanıkları davacının aynı yerde daha önce sondaj işçisi olarak görev yapmakta iken, yemekhanede görevlendirildiğini, son olarak çaycılık yaptığını beyan etmiştir. Dosya kapsamında bulunan ... Holding başlıklı tebliğ yazısında da, davacının sosyal hizmet aşçı yardımcısı iken, 16/03/2010 tarihinde idari binada hizmetli-çaycı olarak görevlendirildiği ifade edilmektedir. Buna göre SGK kayıtlarına göre davacının 2009-2012 yılları arasında kayden ... İnş. Ltd. Şti. işçisi olduğu, işyerinin ise fiziken ...ye ait işyeri olduğu sabittir. Ancak Mahkemece asıl işveren alt işveren ilişkisinin dayanağı olarak kabul edilen hizmet alım sözleşmesine dosyada rastlanmamıştır. Hal böyle iken, davalılar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği noktasında yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, eksik inceleme ile asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle talep edilen alacaklardan müstereken müteselsil sorumlu tutulmaları yönünde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesine göre hakim talepten fazlasına karar veremez.Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde ödenmeyen dört hafta tatili ücretini talep etmiştir. Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen 200,00 TL hafta tatili ücreti hüküm altına alınmış ise de, gerekçede ispat yükünün davalıya ait olduğu ve davalının dosyaya delil sunmadığı, bu sebeple davacının 24/12/2009-12/03/2012 tarihleri arasında 115 hafta tatili ücreti alacağı bulunduğu ifade edilmiştir. Ancak gerekçeli kararda hafta tatilinde çalışıldığının ispat külfeti davalı üzerinde olduğu belirtilmişse de bu değerlendirme hatalı olmuştur. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispat külfeti davacı üzerindedir. Dosya kapsamı ile davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususu ve davacının bu çalışmayı ispat edip edemediği değerlendirilerek HMK 26. mad. gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi de hatalı olmuştur.
    3-Mahkemece davacı tanıklarının anlatımları doğrultusunda davacının günde on iki saat çalışarak haftada yirmi yedi saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmış ise de, eksik inceleme ile karar verildiği tespit edilmektedir. Somut olayda, tanıkların davacının sabah saat 06.00-07.00’de işe başlayıp geç saatlere kadar çalışmaya devam ettiği, günde 4-5 saat fazla çalıştığı yönündeki beyanı hükme esas alınmış ise de, tanıkların davacının günlük çalışmasının başlangıç ve bitiş saati, ara dinlenme süresi gibi çalışma düzenine ilişkin hususlar yönünden net ve açık bir anlatımı olmamıştır. Ne var ki, davacının bir dönem yemekhanede çalıştığı, daha sonra çaycı olarak görevlendirildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının bu görevleri ifa ederken, aynı çalışma düzeninde çalışıp çalışmadığı yönünden herhangi bir araştırma yapılmaması hatalıdır. Ayrıca beyanına itibar edilen davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalışan kişiler olup olmadığı, davacının her iki yerdeki çalışma düzenini bilebilecek durumda olup olmadığı araştırılmadan ve tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süre netleştirilmeden sonuca gidilmesi de isabetli değildir. Bu bakımdan öncelikle belirtilen yönlerden gerekli araştırma yapılarak, sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir.Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunmadığı belirtilmiş ise de bordroların bir kısmında fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunduğu tespit edilmektedir. Aynı şekilde davacının şikayeti üzerine İş Müfettişi tarafından düzenlenen 29/03/2012 tarihli tutanakta, ücret hesap pusulalarının incelenmesinde işçinin mesai yaptığı aylara ilişkin ücretlerinin tahakkukunun yapıldığı ifade edilmiştir. Gerek bu tutanak gerekse (bir kısmı imzalı) bordrolarda bulunan fazla çalışma ücreti tahakkuku ile ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.Davacının yıllık izinde olduğu sürenin fazla çalışma ücretinin hesabında dışlanmaması bir başka hatalı yöndür.
    4-Somut uyuşmazlıkta, davacının SGK kayıtlarına göre davalı ... Ltd Şti bünyesinde 24/12/2009 tarihinde başlayan çalışmasının 12/03/2009 tarihinde sona erdiği, davacının bu dönemde 782 gün (2 yıl 2 ay 2 gün) kıdemi bulunduğu sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamında davacının 02/03/2012 tarihli el yazılı dilekçesi ile 12/03/2012 tarihli fesih ihtarı bulunmaktadır.
    Her ne kadar iş sözleşmesinin feshi yönündeki açık irade 12/03/2012 tarihinde bildirilmiş ise de, davacı anılan dilekçesinde 02/03/2012 tarihine kadar işyerinde çalıştığını ifade etmiştir. Davacının 02/03/2012 tarihinden sonra işyerinde fiilen çalışmadığı açıktır. Hal böyle iken, davacının çalışmasının 02/03/2012 tarihinde sona erdiğinin kabulü ile talep edilen alacakların bu tarih ile sınırlı olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    5-Davalı taraf, davacının dosyaya sunduğu 02/03/2012 tarihli yazıyı kabul etmemiş olup, anılan yazının davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafça ispatlanamamıştır. Bu halde 02/03/2012 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü mümkün değildir. Mahkemece fazla çalışma ücreti ile hafta tatili alacakları yönünden, 02/03/2012 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü suretiyle, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi bir başka hatalı yöndür.O halde davalılar vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yukarıda belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi