14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1565 Karar No: 2019/2313 Karar Tarihi: 13.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1565 Esas 2019/2313 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/1565 E. , 2019/2313 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.06.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.06.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının ... İli ... İlçesi Sarıgazi Mahallesinde yer alan 636 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 132/305 pay sahibi olduğunu, davalının dava dışı paydaş ..."den 28/305 payı 27.05.2016 tarihinde satın aldığını, önalım hakkı nedeni ile davaya konu davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ile diğer paydaşlar arasında taşınmazın fiili olarak taksim edildiğini, davacı dışındaki diğer paydaşların taşınmaz üzerine bina yaptıklarını, davalının satın aldığı paya ait bağımsız bölümde 14 yıldan bu yana ikamet ettiğini, her bir paydaşın sahibi olduğu payını eylemli olarak amacına uygun kullandığını, davacının fiili taksimi bildiği halde iyi niyet kurallarına aykırı davranarak dava açtığını bildirmiş davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, hükmü temyiz etmiştir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının ve davalıya pay satan paydaşın kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacının kullandığı ayrı bir yer yoktur. Bu nedenle fiili taksimin varlığı kabul edilemez. Yerel mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.