10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3958 Karar No: 2020/412 Karar Tarihi: 21.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3958 Esas 2020/412 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karara göre sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine muhalefet ettiği için mahkum edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 02/05/2019 tarihli kararı doğrultusunda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için yapılan ilk uyarıya rağmen başvuruda bulunmayan sanığın ikinci bir tebligata gerek olmadığı belirtilmiştir. Sanığın adli sicil kayıtları ve UYAP araştırmaları sonucunda, aynı suçtan dolayı daha önce açılmış ve kesinleşmiş bir dava nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmadığı görülmüştür. Bu nedenle, suç tarihi öncesinde verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin sanığın lehine uygulanması için gerekli şartların bulunmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve TCK'nin 191. maddesi ile yapılan değişiklikler ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası ve 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi belirtilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2019/3958 E. , 2020/412 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 39. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden önce işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı amacıyla gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğine rağmen başvuruda bulunmayan sanığa, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce bu hususta ikinci bir tebligat yapılmasına gerek bulunmadığına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02/05/2019 tarihli ve 2018/172 esas, 2019/373 karar sayılı ilamı dikkate alınarak tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.