4. Hukuk Dairesi 2017/171 E. , 2019/5761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ...Ş. (Eski unvanı ... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/07/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair verilen 02/03/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 03/12/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ve davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete 21/07/2006 tarihinde ortak olan davalının 08/08/2006 tarihli ortaklar kurulu kararıyla da müdür olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, davalının % 30 oranındaki hissesini 18/08/2011 tarihinde ... 17. Noterliğinde düzenlenen Hisse Devir Sözeşmesi ile şirket ortaklarından ...’ya devrederek ortaklıktan ayrıldığını, özel olarak yeminli mali müşavire hazırlattıkları 14/08/2012 tarihli raporda davalının imza yetkisi kapsamında 2007, 2008, 2009 yıllarında şirket banka hesaplarından kendi hesaplarına para transferi gerçekleştirdiğinin anlaşılması üzerine şirket zararının tazminine yönelik davalıya karşı icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 2006-2011 yılları arasında davacı şirketin % 30 payla üç ortağından biri olan müvekkilinin aynı zamanda sorumlu müdür sıfatıyla şirketin tam zamanlı çalışanı olarak yöneticiliğini yaptığını, müvekkiline aylık ücret ödendiğini, müvekkilinin hesabının davacı şirketin maaş, iş ve personel giderlerinin ödenmesinde kullanıldığını, personel ücretlerinin prime esas tutarlarının asgari ücretten kayıtlara yansıtıldığını, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını ve her hesap dönemi sonu kapatılan defter kayıtları ve genel kurul kararları ile ibra edildiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmiş, koşulları oluşmayan davalının kötüniyet tazminatı istemi de reddedilmiştir.
Dava, davacı şirketin eski ortağı ve şirket müdürü olan davalının şirket hesaplarından kendi hesabına para transferi gerçekleştirerek şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmış bulunan sorumluluk davası niteliğinde olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 2/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 556. maddesinde şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup, bu yollama ile uyuşmazlığa aynı Kanunun 341. maddesi uygulama alanı bulmaktadır. Bu maddeye göre sorumluluk davası açılabilmesi için, bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararı bulunması gerekmekte olup, bu husus dava şartıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uygulaması da aynı yöndedir (m. 618/son). Dava konusu olayda sorumluluk davası açılması için alınmış bir ortaklar kurulu kararı bulunmadığından dava açma koşulu oluşmamış ise de, bu husus yargılama sırasında tamamlanabilir. Bu durumda mahkemece ortaklar kurulu tarafından bu yönde bir karar alınması için davacı tarafa mehil ve gerektiğinde kesin mehil verildikten sonra sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekirken, bu eksiklik giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 03/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.