9. Hukuk Dairesi 2012/16213 E. , 2013/13234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izne hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiş, bilirkişi tarafından tüm çalıştığı süre için yıllık izin kullanmadığından bahisle yılık izin alacağını kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada bulunan ... Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğünden alınan ekspertiz raporunda yıllık izin defterinin 2000, 2001, 2002 tarihli satırındaki imzaların ..."ın eli ürünü olduğu yönünde rapor verildiğinden yıllık izin defterindeki kayıtlar gözetilerek davacının ücretli yıllık izin kullandığı yıllar dikkate alınmak suretiyle yılılk izin alacağı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gekirken, davacının çalıştığı tüm süre için izin alacaklarının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3- Yaşlılık aylığına hak kazanma halinde kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihi konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Davacının yaşlılık aylığının bağlandığına ilişkin belgeyi davalılara tebliğ edip etmediği araştırılmadan kıdem tazminatına fesih tarihinden faiz işletilmesi hatalıdır.
Mahkemece davacının emekliliğe ilişkin belgeyi davalılara ibraz edip etmediği araştırılak, ibraz etmişse belgenin işverene sunulduğu tarihten, davacının emekliliğe ilişkin belgeyi davalılara ibraz etmediği anlaşılırsa kıdem tazminatına dava tarihinden faiz işletilmesi gerekirken eksik araştırma ile emeklilik tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.