19. Hukuk Dairesi 2016/19025 E. , 2018/4332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında maliki bulundukları araçların takas edilmesi hususunda 01.01.2010 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, davacının maliki bulunduğu ... marka araca 6.000.-TL, davalının maliki bulunduğu ... marka araca da 10.500.-TL değer biçildiğini, ayrıca davalının aracına ait kredi borcunu da 18 ay süre ile aylık 280.- TL olacak şekilde davacının ... Bankası’na ödemesi hususunda tarafların anlaştıklarını, davacının sözleşme gereği maliki bulunduğu ... marka aracını davalıya satıp devrettiğini, davalının henüz davacıya devrini gerçekleştirmediği aracın, davalının ... Bankası’na olan borcundan dolayı haczedilerek muhafaza altına alındığını, davalının borcunu ödeyerek aracı teslim aldığını, ancak aracı davacıya iade etmediğini, davacının takasa verdiği araç değeri olan 6.000.-TL ile davacının davalının kredi borcu için bankaya ödediği 3.797.-TL olmak üzere toplam 8.297.-TL asıl alacak ve işlemiş faizinin tahsili için, davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sattığı aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden döndüğünü, davalının satmış olduğu aracın bankaya olan borcunu davacının ödememesi nedeniyle aracın yakalandığını, aracın borçlarını kendisinin ödediğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının sözleşme gereği maliki bulunduğu ... marka aracını davalıya satıp devrettiği, takas sözleşmesi yapılırken araçların kullanılmış olduğu, yaşları v.s. hesap edilerek taraflarca değer biçildiği, davalının halen aracı kullanmaya devam ettiği, bu nedenlerle davalı tarafın davacının satıp devrettiği araçta ayıp bulunduğu iddiasına itibar edilmediği, davacı tarafın elinde bulunan banka dekontlarından davalıya ait aracın 3.797.-TL tutarında kredi borcunu ödediği, davacı tarafın takas sözleşmesi nedeniyle toplamda 9.797.-TL ödeme yaptığı, davacıya zilyetliği devredilen aracın davalının borcundan dolayı icra müdürlüğünce haczedilerek muhafaza altına alındığı, T.B.K.’nun 217. maddesine göre, satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesinin kendiliğinden sona ermiş sayılacağı, alıcının satıcıdan satılandan elde ettiği veya etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesini talep edebileceği, ancak davalıya temerrüt ihtarı çekilmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalının ... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4079 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin, 8.297.- TL asıl alacağa takip tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın, takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden harçlandırılarak açıldığı, yerel mahkemece yapılan yargılama sonucu gerekçeli kararda asıl alacak yönünden davanın kabul edilip, işlemiş faize ilişkin istemin reddine karar verilmesine karşın, gerek kısa kararda gerekse de hüküm fıkrasında davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilip, faize ilişkin istem hususunda bir karar verilmeyip, dava tam kabul edilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal HMK"nın 298/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.04.1952 gün ve 1991/7 Esas - 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.