3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12144 Karar No: 2019/5044 Karar Tarihi: 11.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/12144 Esas 2019/5044 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2018/12144 E. , 2019/5044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yargılamaya konu suç tarihinin tebliğnamenin (1) numaralı bozma nedeninde belirtilen "05.11.2015" değil, "26.09.2014" olduğu, tekerrüre esas alınan Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/333 Esas, 2010/294 Karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan verilen 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün ise 24.05.2010 tarihinde kesinleştiği, 29.06.2012 tarihinde infaz edildiği ve infaz tarihinden itibaren 3 yıl geçmeden, yargılamaya konu suçun işlendiği ve dolayısıyla anılan ilamın tekerrüre esas olduğu, mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümleri uygulanan sanığa 5271 sayılı CMK"nin 226/2. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.05.2012 tarih, 2012/153 Esas ve 2012/179 Karar sayılı kararı uyarınca sanığa ait adli sicil kaydının 12.02.2015 tarihli duruşmada sanığın yüzüne karşı okunduğu ve sanığın okunan adli sicil kaydının kendisine ait olduğunu kabul ettiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanığın kasten yaralama eylemini silahtan sayılan çaydanlık ile eşine karşı gerçekleştirmesi karşısında; TCK"nin 86/2. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda iki nitelikli halin (TCK"nin 86/3-a ve 86/3-e maddelerinin) birleşmesi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesi uyarınca mükerrirler hakkında denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olacağı gözetilmeden, hükümlülük kararında mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58/6, 7. madde ve fıkrası uyarınca "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresi de belirlenerek infaz yetkisinin kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükümden TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafta yer alan " 1 yıl süreyle " ibaresinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.