19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33502 Karar No: 2020/851 Karar Tarihi: 04.02.2020
7258 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33502 Esas 2020/851 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen yükümlülüğünü yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının niteliğine göre hükmüne şikayetçi kurum vekilinin temyiz istemi REDDİNEDİLMİŞTİR. Suça sürüklenen çocuk müdafi'nin temyiz isteği kabul edilerek işin esasına geçilmiştir. Ancak Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik tedbirine uymamada ısrar edip etmediğinin araştırılmadan hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Hükmün bozulmasına ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda 7258 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi ve 321. maddesi geçmektedir. 7258 Sayılı Kanunun hükümleri, suçun türüne göre kamu davasına tabi tutulmasını sağlar. 5320 sayılı Kanun, adil yargılanma hakkını düzenler. 1412 sayılı CMUK, ceza muhakemesi usul ve esasları hakkında yönetmelik niteliğindedir ve yargılama
19. Ceza Dairesi 2019/33502 E. , 2020/851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : 7258 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I) Şikayetçi kurum vekilinin temyiz istemine ilişkin olarak; Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayan ..."nın hükmü temyiz hakkı bulunmadığından, adı geçen kurum vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemine ilişkin olarak; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Her ne kadar, suça sürüklenen çocuğun, Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de dosyanın tetkikinde, Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından suça sürüklenen çocuğa gönderilen 05/03/2015 tarihli davet yazısının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak aynı adreste suça sürüklenen çocuğa yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığı anlaşılmakla, denetimli serbestlik yükümlülüğüne yönelik davet yazısının suça sürüklenen çocuğun, daha önce usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmayan, 29/05/2014 tarihli ifadesinde bildirdiği adrese, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliği usulsüz olup, Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun yapılmış bir tebligat olup olmadığı, suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik tedbirine uymamada ısrar edip etmediği araştırılmadan, daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, sair yönlerden incelenmeksizin, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.