15. Ceza Dairesi 2018/8418 E. , 2020/3796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,62/1, 51/1,52 maddeleri gereğince mahkumiyetleri
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Sanıkların suç tarihinde katılan şirkete geldikleri ve katılan şirketten 29.000 TL"lik mal aldıkları, malın karşılığı olarak 15.000 TL"lik çek verip 14.000 TL"yi ise nakit olarak ödeyeceklerini söyledikleri, makinaları gece geç saatte yüklettikleri bu sırada iş yerinde yöneticilerin kalmadığı, iş yeri çalışanlarına parayı yarın getireceğiz diyerek iş yerinden ayrıldıkları, parayı getirmedikleri ve sanıklara ulaşılamadığının iddia edildiği olayda,
1- Sanık ... ’nun savunmasında, ayakkabı üretim makinaları üretimi ve yan sanayisinde çalıştığını, bu konuda aracılık ve danışmanlık yaptığını, sanığa alışveriş konusunda yardımcı olduğunu, sanığın katılan şirkete 20-25 kadar adet makine satın almak için başvurduğunu, hukuki bazı sorunlar nedeniyle mülkiyet devrini hemen gerçekleştiremeyeceklerini söyledikleri, katılan firmanın muhasebecilerinin normal fatura kesemeyeceğini, yalnızca irsaliye faturası verebileceğini söyledikleri, makineleri alıp araca yüklediklerini ve on beş bin TL bedelli çeki katılana verdiklerini, alışverişin 16.000.00 TL bedelli olduğunu savunduğu, diğer sanık ....’ın savunmasında ise, sanık ...’nun bu işte ortağı olmadığını, komisyoncu olarak hareket ettiğini, katılan ile yaptığı görüşme sonunda alım satıma konu malın tamamını aldığını, katılana 31/04/2012 düzenleme tarihli ve 15.000.00 TL bedelli çeki ciro ederek verdiğini ve çekin muhatap banka şubesinden tahsil edildiğini, alım satıma konu malın 15.000 TL tutarında olduğunu savunduğu; her ne kadar katılanın alınan beyanında, sanıkların alış veriş öncesinde kendilerini ".... İş" isimli ortaklığın ortağı ve yetkilisi olarak tanıttıkları, sanık ..."ün soy ismini "...." olarak tanıttığı, alım satımı konu makinelerin değerinın onaltı değil yirmidokuz bin lira olduğu, aralarındaki anlaşmaya göre bedelin onbeş bin liralık kısmı çek ile kalan kısmın ise nakit para ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, sanıkların kalan kısmı ertesi gün vereceklerini söyleyip ayrıldıkları, ardından kendilerine ulaşamadıklarını belirtmişse de, tanık ....’in alınan beyanında, sanık ...’ın kuzeni olduğunu, katılan ortaklık ile yapacağını bildirdiği bir alış veriş için çek istediğini, kendisine çeki ciro edip verdiğini, ayrıca adına fatura kestirmek için de izin istediğini ve kendisine fatura düzenlettirmesi hususunda rıza gösterdiğini belirttiği, yine sanık ...’nun kendisini .... soyadı ile tanıttığı hususunda dosyada bir delil bulunmadığı, kaldı ki bu hususun basit yalan olmaktan öteye geçemeyeceği anlaşılmakla, sanıkların tüm deliller ışığında baştan itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket ettiklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçtan beraatlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Suç tarihinin 27/01/2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 13/02/2012 yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii, sanık .... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/04/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.