Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/672
Karar No: 2019/5757
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/672 Esas 2019/5757 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/672 E.  ,  2019/5757 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/06/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/02/2017 günlü karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesinde 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince 07/06/2017 günlü kararla esastan reddedilmiş, verilen bu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/04/2018 gün ve 2017/4004 esas, 2018/3306 karar sayılı ilamıyla HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar üzerine; ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen 11/12/2018 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından istenilmekle dosya 6100 sayılı HMK"nın 373/4. maddesine uygun olarak temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.Daha önceden belirlenen 03/12/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Avukat ... geldier. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara ve ilk derece mahkemesince uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, ... Emniyet Müdürlüğünde görevli dava dışı ...’nun davalı tarafından silahla vurularak öldürüldüğünü, mirasçılarına 2330 sayılı Kanun kapsamında tazminat ödendiğini belirterek, dava dışı polis memurunun mirasçılarına ödenen 74.014,22 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen 17/02/2017 tarihli karara yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurusu İzmir Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde 07/06/2017 günlü kararla esastan reddedilmiş, verilen bu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/04/2018 gün ve 2017/4004 esas, 2018/3306 karar sayılı ilamıyla 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 74.014,22 TL tazminatın, asıl alacak miktarı olan 32.585,00 TL lık kısmına ödeme tarihi olan 31/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; olayın gerçekleşme biçimi, davacı İdarenin çalışanını iyi seçmemesi, çalışma sürecinde de iyi gözlemleyerek gerekli tedbirleri zamanında almamasının davacı İdarenin müterafik kusurunu oluşturacağı anlaşılmakla, zararın tümünün davalıya yükletilmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır.
    Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince; dosya kapsamındaki diğer olgular da değerlendirilerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve 52. maddeleri) uyarınca tazminat miktarından hakkaniyet uyarınca davalı yararına uygun miktarda bir indirim yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    3-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;
    Davacının faiziyle birlikte rücuen tahsilini istediği toplam miktarın içinde, işlemiş faiz de vardır. Zira, İdare Mahkemesinin iptal kararı gereği Nakdi Tazminat Komisyonun 13/12/2013 tarihli kararıyla, nakdi tazminatın dava dışı polis memurunun mirasçılarının İdareye ilk başvuru tarihi olan 02/06/2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiş ve toplam 74.014,22 TL tazminat 31/01/2014 tarihinde ödenmiştir.
    Kural olarak, 818 sayılı BK’nun 104/son ve 6098 sayılı TBK’nun 121/son maddesi gereğince “Temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” Ne var ki, eldeki dava rücuen tazminat davası olup, dava dışı polis memurunun mirasçılarına ödenen toplam tazminat miktarı içindeki işlemiş faiz miktarı da yukarıda belirtilen maddelerdeki kural kapsamından çıkarak, bir ana para (kapital) alacağına dönüşmüş ve ödenen toplam miktarla birlikte müddeabih haline gelmiştir. Şu halde, ana para niteliği kazanan ve ödenmesinde gecikilen bu miktar yönünden faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu yönün gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ise ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00.-TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya, davalı yararına takdir olunan 2.037,00.-TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi