14. Hukuk Dairesi 2018/2221 E. , 2021/3222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/07/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, imar uygulaması sonucu oluşan mükerrer oluşan mükerrer tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılar adına kayıtlı 11312 parsel ile 9028 parsel sayılı taşınmazlar tapuya tescil edilirken hataen Hazine adına kayıtlı 1529 parselin 156.76 m2’lik ve 27.31 m2’lik kısımlarının da mükerrer olarak sırasıyla 11312 parsel ile 9028 parsel sayılı taşınmazlar olarak da tescil edildiğinden bahisle, davalılar adına kayıtlı 11312 parselin 156.76 m2’lik kısmı ile 9028 parselin 27.31 m2’lik kısmının tapusunun iptali isteminde bulunmuştur.
Davalılar, süresinde verdikleri cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kanunun 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme işlemine ilişkin olduğu, dava açabilmek için öncelikle Kadastro Müdürlüğüne başvurulmasının zorunlu olduğu, müracaat prosedürü tamamlanmadan açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davacı Hazine, mülkiyeti kendisine ait 1529 parsel sayılı taşınmaz ile imar uygulaması sonucunda oluşan 11312 ve 9028 parsel sayılı taşınmazların kısmen mükerrer olarak tapuya tescil edildiği iddiasına dayanarak dava açmış olup; mülkiyeti Hazine’ye ait 1529 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, kadastro çalışmaları sonucunda değil 1995 yılında idari yoldan tescil sonucu oluşmuş olup, davadaki somut uyuşmazlık mükerrer kadastrodan kaynaklanmadığı gibi, dava konusu 1529, 11312 ve 9028 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan bir düzeltme işleminin de bulunmadığı Kadastro Müdürlüğünün dosya içerisinde mevcut 2018 tarihli müzekkere cevabından da anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın imar uygulaması sonucunda komşu taşınmazların mükerrer olarak tapuya kayıt ve tescil edilmesinden kaynaklandığı göz önüne alınarak inceleme yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.