Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3425 Esas 2020/5501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3425
Karar No: 2020/5501
Karar Tarihi: 07.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3425 Esas 2020/5501 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/3425 E.  ,  2020/5501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalının ... İli Tufanbeyli İlçesinde doktor olarak görev yaptığı sırada, mülkiyeti hazineye ait kaloriferli lojmanda ikamet ettiğini, ancak lojman kirasının kalorifersiz lojman kirasıymış gibi eksik tahsil edildiğini, bu durumun daha sonra tespit edildiğini, eksik ödenen bedel nedeniyle kurumun zarara uğradığını, davalının eksik olarak ödediği tespit edilen 1.780,04 TL tutarındaki lojman kira fark alacağının kesintinin yapılacağı tarihlerden itibaren işleyecek gecikme zammı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yazılı beyanda bulunmadığı gibi duruşmalara da katılmayarak açılan davayı reddetmiş sayılmıştır.
    Mahkemece; lojmanda bizzat oturan kurum çalışanından eksik ödenen kira bedelinin tahsiline ilişkin davada kurum zararından bahsedilemeyeceği ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı merci tarafından çözülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HUMK"nun 8/I maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, iflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beşmilyar lirayı geçmeyen davaları görür (Dava tarihi itibariyle bu değer 7.230 TL dir.). Aynı maddenin ikinci fıkrasının birinci bendine göre ise kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları, değerine bakılmaksızın, sulh hukuk mahkemesinin görevi içerisindedir.
    Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Kira alacağı davası anılan hükümdeki davalarla (tahliye, akdin feshi, kira tespiti davalarıyla) "birlikte" açılmadığına göre, kira alacağı miktarı görevi belli edecektir. İstenilen kira alacağı miktarı 7.230 TL"yi geçmediğinden HUMK."un 1. ve 8. maddelerine göre, davaya bakmakla sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
    Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. Madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.