15. Ceza Dairesi 2017/29887 E. , 2020/3793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : 1)Sanık ... hakkında
a)TCK"nın 204/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
b)TCK"nın 157, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
c)TCK"nın 268/1, 53, 58.maddeleri gereğince mahkumiyet
2)Sanık ... hakkında
a)TCK"nın 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b)TCK"nın 157, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ve sanık ..."ın ayrıca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte hareket ederek kendilerine ait araca sahte ruhsat, vergi levhası, plaka, taşıma irsaliyesi ve fatura düzenleyerek kullandıkları, olay tarihinde sanık ..."ın gerçekte katılan ... adına kayıtlı olan 45 SL 515 plakalı araç adına düzenlenmiş sahte plaka ve sahte ruhsatlı araç ile şikayetçi ..."ye ait mısırı götürmek için geldiği, sanığın bu sırada katılan ..."ın kimlik bilgilerini kullandığı, sanığın yükü götürmesi gereken yere götürmeyip diğer sanık ..." ya teslim ettiği, sanık ..."ın beyanına göre diğer sanığın kendisine bu iş için 400 TL verdiği, daha sonra mısırın başka kişilere satıldığının tespit edildiği, sanıkların birlikte hareket ederek birçok kez değişik yerlerde bu şekilde dolandırıcılık eylemlerinde bulundukları, haklarında değişik yerlerde değişik davaların açılmış olduğu, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı resmi belgede sahtecilik ve serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını ve sanık ..."ın ayrıca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanıklara yüklenen eylemin TCK"nın 158/1-D. maddesi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10.06.1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.05.2000 tarih ve 111-117 E. K sayılı kararı ve 27.12.2011 tarih ve 2010/1-158-2011/296 E. K. sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi ile Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. CD’nin 03/04/2012 tarih ve 2012/2928-2012/3084 E. K sayılı ilamıyla Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği belirlendiğinden, bu kapsamda yapılan incelemede;
1)Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar savunması, mağdur ve tanık beyanları, suça konu ruhsat, fatura, irsaliye ile dosya kapsamından sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükümleri ve uygulamalarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve müdafi ve sanık ..."ın sübuta, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar hakkında dolandırıcılık ve sanık ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
a)Sanık ..."ın suça konu mısırı aldığı sırada mağdur ..."a ait kimlik bilgilerini içeren sürücü belgesi ibraz ettiği, mağdur ... adına kayıtlı aracın sahte plakası olan kamyonla, yine ... adına sahte ruhsat, fatura ve irsaliye kullanıp 19.820 kg mısır yükünü alıp götürmeleri gereken yere götürmeyip sattıkları iddia edilen olayda; Nüfus Müdürlüğünün maddi varlıklarından olan sahte nüfus cüzdanı ve Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği"nin maddi varlıklarından sayılan sahte sürücü belgesi ve araç plakası kullanılması nedeniyle sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken anılan yasanın 157/1. maddesi gereğince "basit dolandırıcılık" suçundan hükümler kurulması,
b)İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, sanığın, menfaat temin etmek amacıyla şikayetçi şirkete gidip katılan ..."ın kimlik bilgilerini kullanarak yükü gereken yere götürmek yerine başkalarına satma şeklindeki eyleminin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına vücut verdiği ve bu suçlardan da hüküm kurulduğu, bu nedenle sanık hakkında açılan ve yasal unsurları oluşmayan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan beraat hükmü verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafi ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son madde hükmü uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının gözetilmesine, 31/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.