
Esas No: 2014/8637
Karar No: 2014/10045
Karar Tarihi: 06.05.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/8637 Esas 2014/10045 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. Maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, buna ilişkin mahkemenin kabul gerekçesinde bir isabetsizlik yoksa da;
Açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uygun olan davanın, yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalkması nedeniyle kısmen reddinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği yönündeki usul kuralından hareketle davacı Kurumun, davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmiş olması ;
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden hesaplanması gereken nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili yerine, davacı Kurumun harçtan muaf olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1-Hüküm fıkrasının harca dair 4. paragrafının tümüyle silinerek yerine "93,66 TL ilam harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına" sözcüklerinin yazılmasına;
2-Hüküm fıkrasının Kurum aleyhine vekat ücretine dair 7. paragrafının tümüyle silinmesine; hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.