MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava tapu iptali ve tescil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili; dava konusu 446 ada 12 parselin davacıya ait olduğunu imar ile oluştuğunu, davalı ..."nin taşınmazının ise 446 ada 1 nolu parsel olduğunu, imar uygulaması sonucu davacıya ait taşınmazın 197 m2"lik kısmının davalı ..."ye ait 446 ada 1 parselin tapusuna eklenmiş olduğunu, davalının 446 ada 1 nolu parseli içerisinde ve davacının taşınmazı ile sınır teşkil eden duvardan davalının taşınmazının içerisine doğru 197 m2"lik bir kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline ayrıca davalının bu miktar yere el atmasının önlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu taşınmazlarda 3194 sayılı İmar Kanununun Arazi ve Arsa düzenlemesi başlığını taşıyan 18. maddesi uygulandığını, yeni tapu kaydı oluşturulduğunu, tapu sınırında kalan yerde davacının her hangi bir hakkının bulunmadığını, usul ve esas bakımından kanuna uygun olmayan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının davalıya ait taşınmaza herhangi bir tecavüzü bulunmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2. maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder."
Somut olayda; Uyap üzerinden yapılan kontrollerde dava konusu 469 ada 12 parsel sayılı taşınmaz 17.11.2017 tarihinde dava dışı..."e satılmıştır. Bu durumda davacının aktif dava ehliyeti kalmadığından, mahkemece taraf değişikliğini düzenleyen HMK"nin 125. maddenin ikinci fıkrasına göre işlem yapılması, yeni malikin davacı sıfatıyla davaya devam etmesi halinde işin esası hakkında bir karar verilmesi, davaya devam etmemesi halinde ise aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.