MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 43/1, 62, 53, 51. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay 22 gün erteli hapis ve 1.240 TL adli para cezası, hak yoksunluğu


Dosya incelendi gereği düşünüldü;
Katılanın aslında diş doktoru olup aynı zamanda "Dore Pastanesi" isimli işyerinin de sahibi olduğu, katılanın pastene işlerinin sanık tarafından yürütüldüğü ve katılanın sanık hakkında şikayetçi olmasıyla başlatılan soruşturmada alınan bilirkişi raporuna göre; "...2011 Yılı Temmuz 2012 Yılı Mart ayları arasında şüphelinin çeşitli firmalardan aldığı ve bedelini Do&Re firması adına ödediği emtiaları şirkete vermediği muhtemelen dışarıda sattığı ve bedeli olarak belirlenen 33.924, 86 TL bedeli mal edildiğinin belirlendiği bu suretle sanığın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;
İddia, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan ve vekilinin beyanları, tanıkların anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığa atılı suçun subuta erdiği anlaşılmakla mahkemenin sanığın mahkumiyeti yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin sair itirazlarının reddine ancak;
5237 sayılı TCK"nun 53/3 maddesi gereği, hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılamayacağı, sanığın diğer kişiler üzerindeki üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden bu haklara yönelik hak yoksunluğu uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı yasanın 322 nci maddesi uyarınca, sanık hakkında hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin bölüm hükümden çıkartılarak, hükme "Sanığın TCK"nun 53/1 numaralı fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, ancak aynı maddenin (3) numaralı fıkrası gereğince sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.