12. Ceza Dairesi 2019/13256 E. , 2020/847 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret
Suç Tarihleri : 01/12/2014-22/01/2015
Hükümler : 1- Katılan sanıklar hakkında hakaret suçundan dolayı TCK’nın 129/3. maddesi gereğince ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına
2- Katılan sanıklar hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan katılan sanıkların mahkumiyetlerine, hakaret suçundan katılan sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, katılan sanıklar ve katılan sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre; hem görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hem de hakaret suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminde bulunulduğu ve hükümlerin sanıklar tarafından “katılan” sıfatıyla diğer sanık aleyhine de temyiz edildiği kabul edilip, Dairemizin 25.09.2019 tarihli tevdi kararı uyarınca hakaret suçundan katılan sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemleri ile ilgili olarak ek tebliğnamenin düzenlendiği de belirlenerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanıkların ve katılan sanık ... müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Katılan sanıklar tarafından verilen 20.01.2015 ve 22.01.2015 tarihli şikayet dilekçelerinin içeriğine, 2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak aylarındaki facebook paylaşımlarına ilişkin fotoğraflarla belge örneklerine, 09.02.2015 tarihli iddianame ile dosya kapsamına göre; 01.12.2014-22.01.2015 olan suçların işlendiği tarihin, gerekçeli karar başlığına, 2014 olarak yazılması suretiyle CMK"nın 232/2-c madde, fıkra ve bendine uyulmaması,
2- Katılan sanık ...’in, sevgilisi olan diğer katılan sanık ...’den ayrıldıktan sonra, “Can Canan” isimli facebook hesabı üzerinden, katılan sanık ...’e ait fotoğrafları ve onun kullanımında olan cep telefonu numarasını değişik zamanlarda yayımladığı iddiasına konu olayda;
Katılan sanık ...’in, diğer katılan sanık ...’e ait çıplak fotoğrafı internet üzerinden yayımlaması biçiminde sübut bulan eylemi nedeniyle TCK"nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun"un 3/1. madde ve fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması, katılan sanık ...’in kişisel veri niteliğindeki telefon numarasını onun rızasına aykırı şekilde yayımlayan sanığa, iddianamede eyleminin tarif edildiği de nazara alınıp, CMK"nın 226. maddesi uyarınca TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı tanındıktan sonra verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı ayrıca hüküm kurulması gerekirken, katılan sanık ... hakkında sadece görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulması ve temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi,
3- Katılan sanık ...’in, “Kemal Kılar” isimli facebook hesabı üzerinden, diğer katılan sanık ...’in onur, şeref ve saygınlığını rencide edici paylaşımlarda bulunduğu iddiasına konu olayda;
İlk hakaret eylemini katılan sanık ...’in gerçekleştirdiğinin açıkça anlaşılması karşısında, katılan sanık ... hakkında, hakaretlerin yoğunluğu ve ağırlığı dikkate alınıp, hakkaniyet ve orantılılık ölçütlerine uygun biçimde alt sınırdan uzaklaşılarak TCK’nın 125/2. madde ve fıkrasının yollamasıyla aynı Kanun’un 125/1. madde ve fıkrası gereğince temel cezanın tayini, hakaretlerin alenen ve zincirleme şekilde işlenmesi nedeniyle TCK’nın 125/4, 43/1. madde ve fıkraları uyarınca hükmedilen cezada artırım yapıldıktan sonra TCK"nın 129/3. madde ve fıkrası gereğince olayın mahiyetine göre verilecek cezada indirim yapılmakla yetinilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “...sayfalarda yayınlanan resim ve resim altındaki yazılar incelendiğinde hakaret eyleminin sabit olduğu ancak hakaretin karşılıklı olması nedeniyle TCK"nun 129/3 maddesi gereğince katılan sanıklara ceza vermekten vazgeçilmesine...” biçimindeki olayın gelişimine uygun düşmeyen ve yerinde olmayan gerekçeyle katılan sanık ... hakkında hakaret suçundan dolayı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
4- Katılan sanık ...’in, “Rojda Yağmur” isimli facebook hesabı üzerinden, diğer katılan sanık ...’in kendisi ile aile bireylerinin görüntülendiği fotoğrafları yayımladığı ve onun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici paylaşımlarda bulunduğu iddiasına konu olayda;
Kovuşturma evresinde mahkemece temin edilip, incelenen ve iddianame, duruşma tutanakları ile facebook paylaşımları dosyaya konulan Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/249 esas sayılı dosyasına göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2015 tarihli iddianamesi ile katılan sanık ...’in “Bejna Zırav” adlı facebook hesabından 26 Aralık tarihinde yayımladığı fotoğraflar ve hakaret içeren paylaşımlarla diğer katılan sanık ...’e yönelik olarak 02.02.2015 tarihinde verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ile hakaret suçlarını işlediğinin iddia edilmesi ve yargılamanın devam ettiğinin belirlenmesi karşısında, zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi ve mükerrer cezalandırılmaya sebebiyet verilmemesi bakımından derdest dava dosyalarının birleştirilmesi, aksi takdirde Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2015/249 esas sayılı dosyanın aslının ya da onaylı örneğinin bu dosya içine alınmasından sonra, her iki dosyanın iddianame ve suç tarihleri dikkate alınarak, katılan sanık ...’e yönelik eylemlerin hukuki kesintiden önce ya da sonra işlenip işlenmediği, mükerrer dava açılıp açılmadığı, eylemlerin bütününün TCK"nın 43. maddesine konu olup olmayacağı tartışılıp, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiğine dair Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarihli, 2014/847 esas, 2016/128 karar sayılı ilamı da nazara alınarak, katılan sanık ...’in hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, katılan sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ile hakaret suçlarından eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
5- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Katılan sanık ... tarafından ele geçirilen ve daha önce katılan sanık ...’e ait facebook hesabında yayımlandığı katılan sanık ...’in ifadesinden de anlaşılan fotoğraflar, katılan sanık ...’in başkalarının görmesini ve bilmesini istemeyeceği özel yaşam alanına ilişkin görüntüler olarak kabul edilemeyeceğinden, katılan sanık ...’in kişisel veri niteliğindeki resimlerini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle “Rojda Yağmur” isimli facebook hesabı üzerinden yayımlayan katılan sanık ...’in eyleminin, TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasında tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle katılan sanık ... hakkında TCK"nın 134/2. madde ve fıkrasında düzenlenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Katılan sanık ...’in, diğer katılan sanık ...’e ait fotoğrafları onun rızasına aykırı şekilde yayımlaması eylemini, katılan sanık ... tarafından hakaret içeren paylaşımlarda bulunulması ve özel görüntüsünün ifşa edilmesi şeklindeki haksız saldırıdan dolayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği kabul edilerek, katılan sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hükmedilen cezada TCK"nın 29. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Katılan sanık ...’in UYAP üzerinden temin edilen ve dosyada mevcut olan adli sicil kayıtlarının incelenmesinde, Bakırköy 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2014 tarihli, 2014/118 esas, 2014/642 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi ve anılan mahkumiyet kararının 25.06.2014 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas sabıkasının bulunmasından dolayı katılan sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve katılan sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infaz edilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı haklarında mahkumiyet kararı verilen katılan sanıklar hakkında, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
e) Sübutu kabul edilen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı katılan sanık ... tarafından giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmaması ve adı geçen katılan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmesi karşısında, gerek soruşturma gerek kovuşturma evresinde kendisine isnat edilen eylemi ikrar eden, duruşma tutanaklarına göre yargılama sürecinde herhangi bir olumsuz davranışı tespit edilmeyen ve adli sicil kaydı da bulunmayan katılan sanık ... hakkında, “yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde kanaat oluşmaması nedeni ile” şeklindeki, dosya kapsamına ve katılan sanık ...’in olumlu kişilik özelliklerine uygun düşmeyen soyut ibarelere dayalı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
f) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi nedeniyle ceza vermekten vazgeçilmesi halinde TCK’nın 129/3 ile CMK"nın 223/4-c madde ve fıkraları gereğince karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması ve karşılıklı hakaret eylemleri yönünden CMK"nın 223/4-c madde, fıkra ve bendi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” yerine “ceza vermekten vazgeçilmesine” biçiminde anılan Kanun maddesinde öngörülmeyen bir karar türüyle hükümler kurulması,
g) Yargılama giderlerinin her bir katılan sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, eşit olarak alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan sanıkların ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.