17. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11758 Karar No: 2012/996
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/11758 Esas 2012/996 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, borçlu adına haczedilen menkullerin bu borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki ilişkinin işletme devri niteliğinde olduğu iddiasıyla 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir. Mahkeme, bu iddianın kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak, takibin talikine veya ihtiyati tedbir yolu ile icranın durdurulmaması sebebiyle bu dava nedeniyle alacaklının tahsilinin gecikmesi söz konusu olmayacağı için tazminata hükmedilmesi doğru değildi. Bu nedenle, temyiz itirazlarının kabul edilmesi ve hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen çıkartılması gerektiği kararı verildi. Kanun maddeleri olarak, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. ve Borçlar Kanunu'nun 179. maddeleri uyarınca işletmeyi devralan 3. kişinin işletmenin borçlarından da sorumlu olduğu vurgulanmıştır.
17. Hukuk Dairesi 2011/11758 E. , 2012/996 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2010/129 sayılı takip dosyasında haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, haciz adresinde daha önce borçlunun faaliyet gösterdiğini, davalı 3. kişinin borcun doğumundan sonra haciz adresinde faaliyete başladığını, davalılar arasındaki ilişkinin işyeri devri niteliğinde olduğunu, BK.nun 179 maddesi uyarınca işletmeyi devir alan davalı 3. kişinin işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek 3. kişinin isihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, borçlu ile ilgilerinin bulunmadığını, haciz adresinin müvekkili tarafından boş olarak kiralanarak faaliyete başlanıldığını, mahcuzlara ait faturaların bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davaya dahil edilen borçlu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece haczin borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, 3. kişi şirketin borcun doğum tarihinden sonra daha önce borçlunun adresinde faaliyete başladığı, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, haciz adresinde daha önce borçlunun faaliyet göstermesi sebebiyle borçlu ile 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri niteliğinde bulunmasına, İİK.nun 44. ve BK.nun 179. maddeleri uyarınca işletmeyi devir alan 3. kişinin işletmenin borçlarından da sorumlu olmasına göre davalı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Ancak, icra mahkemesince takibin talikine veya ihtiyati tedbir yolu ile icranın durdurulmasına karar verilmediğine göre, İİK.nun 97/13 maddesinde açıklandığı şekilde, bu dava nedeniyle 3. kişinin tutumu sonucu, alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. Ne varki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.nun gecçici 3/2 maddesi göndermesiyle HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 2.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.