22. Hukuk Dairesi 2017/20433 E. , 2019/7363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Başkanlığına ait ... Devlet Hastanesi işinin yüklenicisi/taşeronu olan ... İnşaat Ltd. Şti. Bünyesinde 2010-2015 döneminde şantiye şefi olarak çalıştığını, iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevabının özeti:
Davalı ... Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yerinde olmadığını, alacak talep edemeyeceğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin asıl işveren sıfatı bulunmadığından davanın davalı idare yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde tüm davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı .... Ltd. Şti. temyizi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu geçici 3. madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, mülga 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar mülga 1086 sayılı Kanun"un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Yine geçici 1. Madde 2. Fıkrasına göre; “Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.”5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. madde yollaması ile aynı yasanın 426/D maddesi gereğince işlem yapılması ve 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK.432-426/F), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK. 432-426/C) veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan (HUMK. 432-426/D) kararlar kesinleşmiş olur.
Mahkemece temyiz harcının yatırılmak üzere usulüne uygun düzenlenmiş muhtıranın davalı .... Ltd. Şti. vekiline 05.03.2019 tarihinde tebliğine rağmen, yedi günlük kesin süre içerisinde eksik harcı yatırmadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. madde yollaması ile aynı Kanun"un 434/3. maddesi gereğince davalı .... Ltd. Şti vekilinin temyiz talebinin REDDİNE,
Davacının ve Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığının temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerye kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının vekilinin tüm, davalı Toplu Konut İdaresi vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı ..."nin dava konusu alacaklardan sorumluluğu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, kanundan doğan bir sorumluluktur. Çünkü; Toplu Konut İdaresi ihale suretiyle işverdiği diğer davalının işçilerine ücretlerini ödeyip ödemediğini ve yapılan ödemeleri gösteren ücret bordroları örneklerini muhafaza etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, hastane inşaatı yapım işinin ihale ile davalılardan Kart İnşaat Dek. Ltd. Şti"ye verildiği, inşaat işinin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği anlaşılmaktadır. İşin bu şekilde anahtar teslimi, götürü bedel usulü ile ihalesi halinde ise taşeron ile ihale makamı arasında asıl-alt işveren ilişkisi ve buna dayalı sorumluluk oluşmayacaktır. Dolayısıyla davalılardan ... ile diğer davalı arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Dosya kapsamından ... "nin ihale makamı olduğu anlaşıldığından sorumluluğu 4857 sayılı Kanun"un 36. maddesi uyarınca değerlendirilmeli, her hak ediş döneminde işçi ücret alacağının son üç aylık kısmını aşmamak üzere belirlenmeli, sonucuna göre ücret alacağı hakkında karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davalı ...’nin, tüm alacaklardan her dönem için sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.