5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/7274 Karar No: 2021/9215 Karar Tarihi: 22.06.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7274 Esas 2021/9215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istenmiştir. Mahkeme tarafından tespit edilen fark bedelinin bloke edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin usulüne uygun olarak uygulanmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve HUMK'nun 428. maddesidir.
5. Hukuk Dairesi 2020/7274 E. , 2021/9215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş; davalı vekili de temyize cevap dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 22/06/2021 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak tespit edilen fark bedelin verilen sürelere rağmen bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasında "...10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." ifadesi yer almaktadır. Yapılan incelemede; mahkemece tespit edilen fark bedelin bloke edilmesi için 25.12.2019 tarihli celsede idareye 15 gün süre verildiği, ancak idarenin duruşmada hazır bulunmadığından, 15 günlük sürenin tebliğ tarihinden başladığı, davacı idareye tebligatın 20.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve sonraki celse tarihinin 29.01.2020 olduğu gözetildiğinde, ilk 15 günlük süre usulüne uygun olarak verilmediği gibi; 29.01.2020 tarihli celse de ikinci kez idareye 15 gün süre verildiği, davacı idarenin yine duruşmada hazır olmadığından sürenin tebliğ ile başladığı, davacı idareye tebligatın 17.02.2020 tarihinde yapıldığı ve sonraki celse tarihinin 26.02.2020 olduğu gözetildiğinde idareye ikinci kez verilen 15 günlük sürenin de usulüne uygun olarak verilmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla; davacı idareye fark bedeli bloke etmesi için yeniden usulüne uygun süre verilmesi gerektiği düşünülmeden; yazılı şekilde kanundaki prosedüre uyulmadan süre verilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün sair hususlar incelenmeksizin HUMK"nun 428. maddes uyarınca BOZULMASINA, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 22/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.