11. Hukuk Dairesi 2018/5063 E. , 2019/7302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/06/2018 tarih ve 2014/302-2018/793 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar murisi ..."ın kardeş olduklarını, müvekkilinin Almanya"ya işçi olarak gittiği dönemde davalılar murisi ile sözlü olarak anlaştıklarını ve birleşen davada davalı Mastaş Makine Kalıp Sanayi ve Ticaret A.Ş"ye eşit oranda ortak olduklarını ancak hisselerin davalıların murisi ... adına kayıtlı bulunduğunu ve ..."ın ölümü ile davalılara intikal ettiğini ileri sürerek davalılara miras yoluyla intikal eden hisselerin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiş; birleşen davada ise davalı Mastaş Makine Kalıp Sanayi ve Ticaret A.Ş"nin ortaklarından ..."ın vefatıyla mirasçılarına intikal eden şirket hisselerinin iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, müvekkillerinin babası muris ... ile davacı arasında ileri sürüldüğü gibi bir ortaklık ilişkisinin olduğunu ancak 1990 yılında karşılıklı olarak varılan mutabakat ile gerek dava konusu şirketteki, gerekse ortaklıkları bulunan diğer şirketlerdeki ortaklıkların tasfiye edildiğini, davacının 1977 yılında Türkiye"ye kesin dönüş yaptığını, 1970"li yıllarda kurulan bu ortaklıklar için 30 yıl sonra ve her halde müvekkilleri murisinin ölümünün üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra dava açılmasının kötü niyetli olduğunu, zamanaşımının dolduğunu, 30 yıllık süre zarfında şirketin pek çok kez sermaye arttırımına gittiğini ve davacının bu arttırımlara katılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davalı şirket vekili, şirket ortakları arasındaki davaların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacılar murisi ile davalıların murisi ..."ın Mastaş A.Ş"ne birlikte ortak olmayı kararlaştırdıkları, hatta ... tarafından davacıya gönderilen 09.04.1977 tarihli mektupta şirketteki %0,72 hissenin %0,36"sının davacıya ait olduğunun kabul edildiği, böylelikle davalılara mirasçıları ..."dan intikal eden şirket hissesinin 1/2"sinin davacıya ait olduğu, davalı taraf her ne kadar “Karar” ve “Tutanak” başlıklı belgelerle davacı ile ortaklıklarını tasfiye ettiklerini savunmuş ise de, bu belgelerde davacının imzasının olmadığı ve davacının bu belgelerde paylaşıma ilişkin düzenlemelerden tek kabul ettiği paylaşımın dava dışı Taşkınoğulları şirketine ait demirbaşın paylaşılmasına ilişkin olduğu, haricinde bu belgelerdeki diğer kooperatif ortaklığı veya taşınmaz paylaşımlarının yapıldığının ispat edilemediği, taraflar arasında birleşen davalı şirketin hisseleri konusunda inançlı işlem olduğu ve davalılar murisinin vefat etmesiyle sözleşmenin sona erdiği, bunun yanında sermaye arttırımlarına katılan muris ..."ın davacı ile arasındaki vekalet ilişkisi nedeniyle ödemeleri her iki kardeş adına yaptığı, muris ... tarafından karşılanan miktarın 328.000 TL olduğu, davacının 1/2 hissesi için ödenen 164.000 TL’nin depo edildiği gerekçesiyle, davacının davasının kabulüne, Mastaş A.Ş."deki davalı ..."ya ait 3744 adet hissenin, davalı ..."a ait 3744 adet hissenin, davalı ..."a ait 3744 adet hissenin, davalı ..."a ait 7488 adet hissenin iptali ile davacı ..."ın vefatı nedeniyle Bursa 20.Noterliğinin 15.03.2016 tarihli Mirasçılık Belgesindeki miras payları oranında davacılar adına kayıt ve tesciline, vadeli hesapta depo edilen 328.000 TL"nin, 164.000 TL"si ve bu kısma isabet eden faiziyle birlikte karar kesinleştiğinde davalılar ..., ..., ... ve ..."a şirket hisseleri oranında ödenmesine, depo edilen 328.000 TL"nin, 164.000 TL"sinin ve buna isabet eden faizinin davacılara iadesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, birleşen davada davalı şirkette davalılar murisi adına kayıtlı olan hisselerin 1/2"sinin aralarındaki inançlı işlem gereği davacılar murisine ait olduğunun tespiti ve tescili talebinden ibaret olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı ..."ın 16.07.2009 tarihli celsede alınan beyanındaki kısmi ikrarı ile 28.07.1990 ve 31.07.1990 tarihli protokol tanıklarıyla taraflarca gösterilen diğer tanıkların beyanlarından, tarafların murisleri arasında anılan protokol tarihlerine kadar inançlı işlemle tesis edilen ortaklık ilişkisi mevcut ise de ortak malların anılan protokoller doğrultusunda o tarihlerde paylaşıldığı, her ne kadar protokollerde davacılar murisinin imzası bulunmasa da taraflar arasındaki ortaklığın sona erdirilmesine dair paylaşımın diğer hükümlerinin fiilen gerçekleştiği, bu paylaşıma göre dava konusu birleşen davada davalı şirkete ait hisselerin davalılar murisi ..."a bırakıldığı ve paylaşımdan sonraki sermaye artışlarına da anılan davalılar murisi ve onun vefatı sonrasında hisseler kendisine terettüp eden mirasçılar tarafından katılım gösterildiği anlaşılmaktadır. Şu halde mahkemece, tarafların murisleri arasındaki ortaklık ilişkisinin 28.07.1990 ve 31.07.1990 tarihli protokollerle sona erdiği ve davaya konu hisselerin davalıların murisine bırakıldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamış ve kararın davalılar lehine bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.