Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2016/5245
Karar No: 2021/3433
Karar Tarihi: 24.06.2021

Danıştay 8. Daire 2016/5245 Esas 2021/3433 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5245
Karar No : 2021/3433

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Birliği
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … İdaresi Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nce kabul edilen … gün ve … sayılı Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'nin 1. maddesinin 1. cümlesinde yer alan "ve edilecek olan" ibaresinin, 4.D. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "ve atıksuların havza dışına çıkartılması" ibaresi ile "ve ÇED Raporu hazırlanması aşamalarında İdaremiz uygun görüşünün alınması koşuluyla" ibaresinin, 4.E. maddesinin 13. fıkrasında yer alan "ve atıksuların havza dışına çıkartılması" ibaresi ile "ve ÇED Raporu hazırlanması aşamalarında İdaremiz uygun görüşünün alınması koşuluyla" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; nitelikli içme ve kullanma suyu bakımından çok yeterli kaynağa sahip bulunmayan ülkemizin var olan kaynaklarının titizlikle korunmasının kaçınılmaz olduğu, içme ve kullanma suyu temininde görevli bulunan idarelerin var olan ve muhtemel su kaynaklarının korunması bakımından bir takım kirlenmeyi önleyici tedbirler almasının da bir zorunluluk olduğu, su kaynaklarının kirlenmeden korunması esas olup niteliğini kaybettikten sonra geri dönülmesine olanak bulunmadığı, getirilen düzenlemelerle de yasal düzenlemeye aykırı bir hüküm getirilmediği, madencilik faaliyetlerini de kısıtlayan bir husus bulunmadığı, bu durumda iptali istenilen yönetmelik hükümlerinde yasal düzenlemelere ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının incelenmesinden; davacı tarafından İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nce kabul edilen … gün ve … sayılı Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'nin 1. maddesinin 1. cümlesinde yer alan "ve edilecek olan" ibaresinin, 4.D. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "ve atıksuların havza dışına çıkartılması" ibaresi ile "ve ÇED Raporu hazırlanması aşamalarında İdaremiz uygun görüşünün alınması koşuluyla" ibaresinin, 4.E. maddesinin 13. fıkrasında yer alan "ve atıksuların havza dışına çıkartılması" ibaresi ile "ve ÇED Raporu hazırlanması aşamalarında İdaremiz uygun görüşünün alınması koşuluyla" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, her bir düzenlemenin ayrı ayrı hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerekmekte iken, anılan maddelerde hukuka aykırılık bulunmadığı ortak gerekçesine yer verilmek suretiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinin 3. fıkrasında, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı düzenlenmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemlerin; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime tabi tutulacağı kurala bağlanmış; 24. maddesinde ise, kararda bulunacak hususlar sıralanmış ve (e) bendinde kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesinin ve hükmün belirtileceği vurgulanmıştır.
Öte yandan, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında da değinildiği üzere; Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak bu maddede gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan adil yargılama hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir. (Anayasa Mahkemesi, Abdullah Topçu, B. No:2014/8868, 19/4/2017, p. 75)
Bu bağlamda, AİHM içtihatlarına göre, genel olarak her bir karar açık, konuyla ilgili herkesin, mahkemenin neden belirli bir kararı verdiğini anlamasına imkan verecek şekilde olmalıdır. (AİHM, Seryavin ve diğerleri/Ukrayna p.57-61).
Mahkeme kararlarının, hüküm fıkrası ve hükmün dayandığı gerekçe ile bir bütün olduğu, gerekçesiz karar verilmesinin mümkün olmadığı açık olduğuna göre, gerekçenin hem temyiz incelemesini yapacak merci açısından hem de kararı uygulayacak olan idare açısından yeterli açıklıkta olması gerekmektedir.
Yargılama hukukunda, yargı (hüküm), uyuşmazlığı çözmekle görevli ve yetkili yargı yerinin yargılama sürecinin sonunda ulaştığı "sonuç"tur. Gerekçe, yargıcın çözümlemek durumunda olduğu uyuşmazlığa uygulanması gereken soyut hukuk kuralının saptanmasında, yorumlanmasında ve tüm ayrıntılarıyla ortaya konulup nitelendirilen maddi olaya uygulanmasında izlemiş olduğu yöntemi gösteren ve bu özelliği sebebiyle, yargılamanın nesnelliği ile varılan yargının doğruluğu konusunda davanın taraflarına güven, üst yargı yerine de denetleme olanağı veren açıklamadır.
Bu durumda, davaya konu idari işlemin hukuka uygunluk denetimini yapmakla görevli idari yargı merciince, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde sayılan unsurlar yönünden, işlemin hukuka aykırı olup olmadığına dair yargısal denetim yapılması ve bu denetim sonucunda varılan kararın gerekçeli olarak ortaya konulması gerekmekte iken, Mahkeme kararında dava konusu Yönetmeliğin yukarıda sayılan maddeleri yönünden davacının taleplerine yönelik olarak ilgili mevzuatın yorumu ve iptali istenen düzenlemelerin ayrı ayrı hukuka uygunluk denetimi yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olduğundan, temyize konu Mahkeme kararında bu nedenle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi