14. Ceza Dairesi 2018/10271 E. , 2019/8911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Sanık ... için çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... için çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanık ..."ın atılı suçlardan mahkumiyetine ve sanık ..."un atılı suçtan beraatine dair Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02.10.2017 gün ve 2017/365 Esas, 2017/404 Karar sayılı hükümlerden sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle müsnet suçtan mahkûmiyetine, sanık ... hakkında atılı suçtan verilen beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle müsnet suçtan mahkûmiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya Bakanlığı temsilen davaya katılan vekilin, Bölge Adliye Mahkemsince yapılan ilk duruşmaya da geldiği ancak son celseye Bakanlığı temsilen başka bir vekilin iştirak ettiği, bu nedenle temyiz süresinin tefhimle başladığı, mahkemece, gerekçeli kararın Bakanlığa gönderilmesinin temyiz süresini tekrar başlatmayacağı nazara alındığında katılan Bakanlık vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yüzüne karşı verilen hükmü 5271 sayılı CMK"nın 291/1. maddesinde düzenlenen ve tefhimden işlemeye başlayan on beş günlük kanuni süresinden sonra sunduğu 04.10.2018 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı cocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine sanığın vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılmasının da hakkaniyete uygun olmayacağı gözetilmeden katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 04.05.2018 gün ve 2017/2613 Esas, 2018/808 Karar sayılı hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 04.05.2018 gün ve 2017/2613 Esas, 2018/808 Karar sayılı hükmünde yer alan katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin bölümün karardan çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.