MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
TCK"nın 204/1, 62. maddeleri uyarınca 1yıl 8 ay hapis cezası, TCK"nın 53/1,2,3. maddesi uyarınca aynı maddede belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,
TCK"nın 158/1-f-son, 35/2, 62, 52/2,4. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis ve 6.291 TL adli para cezası, TCK"nın 53/1,2,3. maddesi uyarınca aynı maddede belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,
TCK"nın 204/1, 62. maddeleri uyarınca 1yıl 8 ay hapis cezası, TCK"nın 53/1,2,3. maddesi uyarınca aynı maddede belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,
TCK"nın 158/1-f-son, 35/2, 62, 52/2,4. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis ve 9.291 TL adli para cezası, TCK"nın 53/1,2,3. maddesi uyarınca aynı maddede belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sahteliklerinde tereddüt bulunmayan, farklı iki şehirde ikamet eden katılan ve mağdur adına düzenlenen iki ayrı çekin sanıkların eline geçmesi, sanıkların bu çekin kendilerine gelişini makul ve izah edilebilir bir ticari ilişkiye dayandıramayışları ve her iki çekin de aynı ilde birbirine yakın tarihlerde bankaya ibraz edilmesi nazara alındığında, sanıkların fikir ve irade birliği içerisinde kendilerine bir şekilde gelen sahte çekleri ciro etmek sureti ile bankaya ibraz ettikleri anlaşıldığından katılan ve mağdura yönelik olmak üzere ayrı ayrı dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
Sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça konu her iki sahte çekte ilk cirantanın temyiz talebi olmayan diğer sanık ..."a ait olması, sanıklar ... ve ..."ın da suça konu çeki ..."dan sahteliğini bilmeden aldıklarını beyan etmiş olmaları, sanık ... da suça konu çekleri sanık ..."ın kendisine getirip borcuna karşılık ciro ettirdiğini ifade etmesine karşın ciro altındaki imzayı inkar etmemesi ve sanık ..."ın elindeki çeki sanık ..."a ciro ettirip sonradan tahsil amacıyla bankaya götürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle sanık ..."ın savunmasına itibar edilemeyeceği, bu haliyle sanıklar ... ve ..."ın suça konu çeklerin sahte olduğunu bildiklerine ve sanık ... ile birlikte isnat edilen suçları işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.