16. Hukuk Dairesi 2020/1158 E. , 2020/2358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 135 ada 2 parsel sayılı 3.129,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 1979 yılından beri davalı ... ve müştereklerinin kullanımında olduğu şerhi verilmek suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, dava konusu 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının kendi fiili kullanımlarında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehlerine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, Dairemizin usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların yalnızca miras yoluyla gelen hakka dayandıkları, Hazineye karşı davalarını ispat edemedikleri kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar ... ve arkadaşları, dava konusu 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, taşınmazda lehine kullanım şerhi bulunan davalılarla kök murisleri olan Ahmet’den geldiğini, taşınmazı yıllardır hep birlikte kullandıklarını ileri sürerek, dava konusu taşımazın 1/3’ünün kendi kullanımlarında olduğuna dair tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Davalı ... ve müşterekleri 01.06.2012 günlü cevap dilekçeleriyle, taşınmazın kök muris Ahmet’den geldiğini, davacıların taşınmazdaki payının 1/3 oranında değil, 1/5 oranında olduğunu beyan etmişlerdir. Davacılar ise 05.07.2012 günlü cevaba cevap dilekçeleriyle, taşınmazdaki haklarının 1/5 oranında olduğunu, dava dilekçelerine sehven 1/3 yazdıklarını beyan etmişlerdir. Mahallinde 04.09.2014 gününde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler beyanlarında, taşınmazın tarafların kök murisi Ahmet’den geldiğini, ...’in taşınmazı vefat edene kadar kullandığını, onun ölümüyle de mirasçılarının kullanmaya devam ettiğini beyan etmişlerdir. Ziraat mühendisi bilirkişinin 08.09.2014 günlü raporunda, dava konusu taşınmazda 10 yaş ve üzerinde 23 adet meyve ağacı bulunduğu, toprak derinliğinin 50-60 cm aralığında olduğu ve taşınmazın tarım arazisi vasfında bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre; tüm dosya kapsamından, davacı tarafın, davasını Hazine’ye karşı kanıtladığı ve davacı tarafın taşınmazda 1/5 oranında pay sahibi olduğunun da tüm davalılarca kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 1/5 oranında davacı tarafın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.