Esas No: 2020/11298
Karar No: 2021/8842
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay 6. Daire 2020/11298 Esas 2021/8842 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/11298
Karar No : 2021/8842
TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) :
TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) :
1-…
…
57…
VEKİLLERİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … Enerji Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Siirt İli, Eruh İlçesi, … ve …Köylerinde, … Çayı üzerinde davalı yanında müdahil …Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Mergi Regülatörü ve HES (20,00 MWn/19,40 Mwe), Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali' projesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen … tarih ve …sayılı "Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden; uyuşmazlık konusu proje ile ilgili olarak hazırlanan ÇED raporunun, planlanan faaliyetlerin teknik detaylarına ağırlık verilerek hazırlandığı, inşaat aşamasında faaliyet gösterecek geçiçi tesisler olan kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin etkileri ile bu kapsamda alınması gereken tedbirlere detaylı olarak yer verilmediği, ayrıca faaliyetin gerçekleştirileceği hat ve yakınındaki diğer faaliyetlerin çevresel etkileşime nasıl bir yansıması olacağı ile ilgili gerekli değerlendirmelerin olmadığı; buna karşın, genel anlamda ÇED mevzuatı açısından uygulamada herhangi bir eksiklik olmadığının tespit edildiği, hazırlanan ÇED raporunun konusunda uzman akademisyenlerden destek alınarak hazırlandığı, ayrıca Halkın Katılım Toplantısı, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısının ve askı ilan işlemlerinin mevzata uygun olarak yapıldığı, ilgili kurumların olumlu görüşlerinin alındığı ve bu görüşler doğrultusunda yapılması gereken çalışmaların yerine getirildiği belirtilmiş; sonuç olarak, uyuşmazlık konusu projeye ilişkin verilen "ÇED Olumlu Kararı"nın "bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu" sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, özellikle inşaat aşamasında faaliyet gösterecek geçici tesisler olan kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin etkileri ile bu kapsamda alınması gereken tedbirlerin ve faaliyetin gerçekleşeceği hat ile yakınındaki diğer faaliyetlerin çevresel etkileşime nasıl bir yansıması olacağı ile değerlendirmelerin nihai ÇED raporunda bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; halkın katılımı toplantısının usulüne uygun yapılmadığı; proje kapsamında inşai faaliyetlerde kullanılacak patlatma yöntemi kapsamında yapılan hesap ve tespitlerin keşif gözlemlerinden ziyade ÇED raporuna atıf yapılarak değerlendirildiği; hükme esas alınan nihai ÇED raporunda geçici depolama alanların yerinin işlenmesinin gerekli olduğunun belirtilmesine ve söz konusu yerin belirlenmemiş olduğu hususlar bilirkişi raporunda tespit edilmesine karşın, bu durumun göz ardı edildiği; halihazırda … Çayı üzerinde kurulu olan … HES'in çayı kurutma noktasına getirdiği, bilirkişi raporunda, birden fazla HES'in … Çayı'na etkisi konusunda nihai ÇED raporuna atıf yapılmakla yetinildiği; bilirkişi raporunda, projenin gerçekleşeceği alanda yapılacak kırma-eleme tesisi faaliyetinden kaynaklı ciddi bir toz oluşumu ve etraftaki su kaynakları ile tarım arazilerine ciddi zararlar verebileceği değerlendirmesinin yer aldığı; yapılması planlanan projenin yer aldığı dere üzerinde bulunan HES'ler ve varsa kum çakıl ocaklarının dere yatağına kümülatif etki çalışması yapılmamasının önemli bir eksiklik olduğuna ilişkin değerlendirmenin bilirkişi raporunda yer aldığı; dolayısıyla davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : 1- Davalı idare tarafından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu "ÇED olumlu" kararının bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu yönünde görüş bildirildiği ve bu bağlamda İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır
2- Davalı yanında müdahil tarafından; halkın katılımı toplantısının mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği; kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin etkileri ile çevredeki diğer faaliyetlerin çevresel etkileşimi hususlarına nihai ÇED raporunda ayrıntılı olarak yer verildiği; tarım alanlarının olumsuz etkilenmeyeceğinin gerek nihai ÇED raporunun, gerekse ilgili kurum görüşünün incelenmesinden anlaşılacağı; proje hakkında verilen ÇED olumlu kararının, yasal ve uluslararası hukuka uygun olduğu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu işlemin bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu yönünde görüş bildirildiği, dolayısıyla davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üye …'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesinin yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyuna karşın, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinin yeterli olmaması nedeniyle maddi olayın yeterince açıklığa kavuşturulmadığı kanaatine varıldığından, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Siirt İli, Eruh İlçesi, …ve …Köylerinde, … Çayı üzerinde davalı yanında müdahil …Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Mergi Regülatörü ve HES (20,00 MWn/19,40 Mwe), Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali" projesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce … tarih ve … sayılı 'Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu' kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez..." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 4. maddesinde; ''Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun saptanması üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 6. maddesinde ise; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler için ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum ve kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdiklere taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelere hiçbir teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.'' hükmüne; 7. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin; a) EK-I'de yer alan projelere b) “ÇED Gereklidir" kararı verilen projelere, c) EK-2'de yer alan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, mevcut projenin kapasitesi ile kapasite artışı toplamı EK-1'de belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere, ç) ÇED Olumlu kararı verilmiş projelerde yapılacak kapasite artışı veya kapasite artışları toplamı EK-1'de yer alan eşik değerler ve üzerinde olan projelere, d) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan ve eşik değeri olan fakat eşik değer altında kaldığından Yönetmelik kapsamı dışında kalan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışı toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi EK-1'de belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere, ÇED Raporu hazırlanması zorunludur." hükmüne, Ek-III bölümünde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Formatı ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Özel Formatının ihtiva etmesi gereken hususlar düzenlenmiş; "Bölüm I: Projenin tanımı ve özellikleri; Proje konusu yatırımın tanımı, özellikleri, ömrü, hizmet maksatları, önem ve gerekliliği ile projenin yer ve teknoloji alternatifleri, proje için seçilen yerin koordinatları, Bölüm II: Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri; proje alanının ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin; nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, mimari ve arkeolojik miras, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi (Ek-5'deki Duyarlı Yöreler Listesi de dikkate alınarak) benzeri özellikler, Bölüm III: Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler; a) Çevreyi etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi, kümülatif etkilerin belirlenmesi, b) Sera gazı emisyonların belirlenmesi ve iklim değişikliğine etkileri, c) Projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin azaltılması için alınacak önlemler, ç) İzleme planı (inşaat dönemi), Bölüm IV: Halkın Katılımı" şeklinde düzenlemeler yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Çevresel etki değerlendirmesi; gerçekleştirilmesi planlanan projenin, çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesi, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin belirlenerek değerlendirilmesi amacıyla yapıldığından, ÇED sürecinde verilen kararların iptali istemiyle açılacak davalarda, yukarıda belirtilen Yönetmeliğin Ek III. maddesindeki unsurlar yönünden, ÇED kararlarının bir bütün olarak çevresel etkilerinin irdelenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, ÇED süreci sonunda verilecek kararların yargısal denetimi yapılırken, seçilecek bilirkişiler arasında bir çevre mühendisinin bulunması, diğer bilirkişilerin ise projenin ve bulunduğu çevrenin özelliklerine göre, proje tanıtım dosyasını veya nihai ÇED raporunu hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle seçilmesi gerekmektedir. Nihai ÇED Raporunda veya proje tanıtım dosyasında onlarca uzmanın imzası bulunabildiğinden, birebir aynı sayıda ve aynı uzmanlık alanında olmasa dahi, yargılama usulü kurallarının elverdiği ölçüde, usul ekonomisi de gözetilerek bir denge kurulması, seçilecek bilirkişilerin projenin bulunduğu alana ve projeye yapılan itirazlara göre değerlendirilmesi zorunlu olan ana konu başlıkları bakımından yeterli uzmanlığa sahip olması, tarafları tatmin edici ve adil bir yargılama yapılması açısından gerekliliktir.
Uyuşmazlığın çözümü için İdare Mahkemesince, Maden Mühendisi Prof. Dr. …, Jeoloji Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi …, Ziraat Mühendisleri … ve …, İnşaat Mühendisi …, Harita Mühendisi … ve Çevre Mühendisi …'dan oluşan bilirkişi heyetine mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hazırlanan bilirkişi raporunda özetle;
- Proje kapsamında yapılması planlanan çalışmaların çevresel etkileri ve varsa olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için alınan tedbirlerin bilimsel açıdan yeterli özellik taşıyıp taşımadığı bağlamında nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; anılan raporun mevzuata uygun olarak değerlendirilip hazırlandığı, ancak eksikliklerin olduğu, rapor kapsamında belirtilen esas faaliyetin HES projesi olmasına karşın, özelikle inşaat aşamasını kapsayan ve rapora göre minimum 2 yıl sürmesi beklenen kırma-eleme tesisi ve hazır beton santrali faaliyetlerinin de bulunduğu, nihai ÇED raporunun geneli değerlendirildiğinde HES projesi ile ilgili çevresel etkilerin detaylı olarak incelendiği, ancak kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin çevresel etkilerinin detaylı olarak incelenmediğinin tespit edildiği, ancak rapor içerisinde değinilen taahhütlerle oluşabilecek olumsuzlukların minimize edilebileceğinin belirtildiği;
- Çevredeki bitki örtüsü ve doğal yaşam etkileri ve bölgenin meteorolojik özelliklerine ilişkin olarak nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; anılan raporun tamamının ÇED mevzuatına uygun olarak değerlendirilip hazırlandığı, yapılacak çalışma sonunda bu bağlamda meydana gelebilecek olumsuzlukların nasıl giderileceğini yeterince ifade edildiği;
- Proje sahasının yer yapısının özellikleri, deprem ve heyelan bölgesinde olup olmadığı, deprem ve heyelan riskleri bağlamında yapılan tespit ve alınan tedbirlerin yeterliliği, ağaç kesme ve patlatma gibi çalışmaların yeryüzü hareketliliğine etkisi, çalışma sahasının en yakın yerleşim yerine mesafesi bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; ÇED raporunun tamamının mevzuata uygun olarak değerlendirilip hazırlandığı, ancak anılan raporun jeolojik detay açıklamasıyla ilgili kısmında biraz daha detaylandırma yapılması gerektiği;
- Projenin hayata geçirilmesi sırasında gerçekleştirilecek inşaat faaliyetlerinde patlatma yönteminin kullanılıp kullanılmayacağı, alternatif yöntemin bulunup bulunmadığı ve patlatmanın sonuçlarına yönelik hesaplama ve tedbirler bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; ÇED raporunda, projenin inşası aşamasında sert formasyonların kazısında delme-patlatma yönteminin kullanılacağının belirtildiği, yapılacak patlatmaların sonuçları, çevresel etkileri ile ilgili hesaplamalar ve alınacak tedbirlerin raporda yer aldığı, patlatmaların çevresel etkileri ile ilgili hesaplamalar ve alınacak tedbirlerin yeterli düzeyde olduğu;
- Geçici depolama alanları ve atık depolama alanları bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; anılan raporun ilgili kısımlarında inşaat ve işletme dönemlerinde hem evsel, hem de tehlikeli atıklar ile ilgili gerekli değerlendirmelerin bulunduğu, ancak raporda atıklarla ilgili geçici depolama alanından bahsedilmesine karşın, bu kapsamda herhangi bir alanın belirlenmediği, ancak yapılması planlanan geçici depolama alanı ile ilgili özelliklerin detaylı olarak mevzuata uygun biçimde belirtildiği;
- Dava konusu HES ile aynı dere yatağı üzerinde birden fazla HES'in birlikte planlanması durumunda bunların faaliyetlerinin su rejimi ve ekosisteme etkilerinin birlikte ele alınmasının gerekli olup olmadığı hususu ile ilgili olarak nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; DSİ Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısının incelenmesinden, bu kapsamda birden fazla HES'in aynı dere yatağı üzerindeki su rejimi noktasında uyumlu olduğunun anlaşıldığı, nihai ÇED raporunda aynı derece yatağında mevcut … HES kapsamında mansaba yeterli ve uygun görülen düzeyde çevresel akış miktarının bırakılmasının ekosistemin devamı için bir zorunluluk arz ettiği, yapılması planlanan … HES Projesinin ise planlama aşamasında olduğu, Mergi Regülatörü ve HES projesi Projesi kapsamında su tutulması sonucunda söz konusu dere/akarsu ekosistemlerinin durgun olan yapay göl ekosistemlerine dönüşeceği hususlarının açıklandığı ve anılan ÇED raporunda ekolojik hayatın devamlılığı için gereken tedbirlerin alındığı hususları belirtilmiş ve HES projesinde elektrik üretimi için türbinlenen suların aynı miktarda yatağa geri bırakılarak ekosisteme herhangi bir olumsuzluk olmayacağının taahhüt edildiği;
- Üretilecek enerjinin ulusal ağa aktarımı ve bunun için yapılacak inşaat çalışması ve iletim hattının proje kapsamında entegre tesisi olarak değerlendirilmesinin gerekliliği bağlamında nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; projenin mutlaka bir entegre tesisi olarak düşünülmesinin gerekli olmadığı ve konunun ayrı bir kapsamda değerlendirilmesi gerektiği;
- İş sahası güvenliği ve çevrede yaşayanların güvenliği açısından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; ÇED raporunda belirtilen önlemlerin alınacağı ve ilgili Yönetmeliklere uyulacağının taahhüt edildiği;
- Projenin tarım arazilerine, bitki türü çeşitliliğine ve yaban hayvanlarının yaşam alanlarına etkisi bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; raporun tamamının ÇED mevzuatına uygun olarak değerlendirilip hazırlandığı, ancak yapılacak çalışma sonucunda meydana gelebilecek bazı olumsuzlukların nasıl giderileceğinin raporda açıklanmadığı, proje alanında tarım arazisinin bulunmadığı, proje kapsamında kullanılan alanların tümünün orman alanı içinde kaldığı, bu bağlamda projenin tarım arazisi üzerinde olumsuz etki oluşturması beklenmemekle birlikte; projenin gerçekleşeceği alanda yapılacak çalışmanın, özellikle kırma-eleme tesisi faaliyetinden kaynaklı ciddi bir toz oluşumu ve etraftaki su kaynakları ile tarım arazilerine ciddi zararlar verebileceği, konu ile ilgili olumsuzluğun nasıl giderileceği hususunun ÇED raporunda detaylı olarak açıklanmadığı, öte yandan, yaban hayvanlarına olumsuz etkiler ile doğal hayatın devamlılığına ilişkin yeterli tedbirlerin alınmasına yönelik taahhütlerin verildiği;
- İnşaat çalışmalarının tamamlanmasından sonra arazi ıslah çalışmalarına ilişkin planlamaların yeterliği bağlamında nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; söz konusu planlamaların yeterli özellik taşıdığı;
-HES projesinin kurulacağı dere yatağına etkileri, can suyu olarak bırakılacak miktarın sucul canlı yaşamına etkileri ve bu kapsamdaki canlı yaşamının devamı için alınacak tedbirler bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; planlanan proje kapsamında fiziksel ve biyolojik çevre üzerinde birtakım etkilerin olacağı, aynı dere yatağında yer alan … HES kapsamında mansaba yeterli ve uygun düzeyde çevresel akış miktarının bırakılmasının ekosistemin devamlılığı için zaruri olduğu;
- Projenin suya duyarlılığına ilişkin nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; projenin bölgede ekolojik, sosyo-ekonomik, kültürel bakımdan ve yerleşim alanları üzerinde herhangi bir olumsuz etkinin beklenmediği;
- Yapılması planlanan projenin yer aldığı dere üzerinde bulunan HES'ler ve varsa kum çakıl ocaklarının dere yatağına kümülatif etkisi bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; gerek hattın yapıldığı alan, gerekse hattı besleyecek alan üzerinde yer alan faaliyetlerin değerlendirmesinin gerekli olduğu, kümülatif etki çalışmasının yapılması gerektiği, ancak nihai ÇED raporunda rapor dışında olan faaliyetlerle alakalı herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu bağlamda halihazırda planlanan faaliyetin yaklaşık 4-5 km ilerisinde benzer nitelikteki faaliyetten ve o faaliyet ile proje konusu faaliyetin bir arada nasıl bir çevresel etkileşim yaratacağı hususunun olumlu ve olumsuz olarak değerlendirilemeyeceği,
- Balık geçitleri ve sucul canlıların yaşamlarının sürdürülebilirliği bakımından nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; anılan raporda verilen taahhütlerin yeterli teknik nitelikte olduğu;
- Projenin diğer teknik ve bilimsel yönleri bakımından eksiklik taşıyıp taşımadığı, varsa bu eksikliklere ne tür tedbirler alınması gerektiği bağlamında nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi sonucunda; nihai ÇED raporunun daha çok planlanan faaliyetin teknik detaylarına ağırlık verilerek hazırlandığı, özellikle inşaat aşamasında faaliyet gösterecek geçici tesisler olan kırma-eleme tesisi ile hazır beton santralinin etkileri ile bu kapsamda alınması gereken tedbirlere yeterli düzeyde yer verilmediği, ayrıca faaliyetin gerçekleştirileceği hat ve yakınındaki diğer faaliyetlerin çevresel etkileşime nasıl bir yansıması olacağı ile ilgili gerekli değerlendirmelerin yapılmadığı, buna karşın ÇED mevzuatı açısından uygulamada herhangi bir eksiklik bulunmadığının tespit edildiği;
Yukarıda verilen bilgiler ışığında; çevresel etki değerlendirmesi ile gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlendiği, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin irdelendiği dikkate alındığında; "Mergi Regülatörü ve HES (20,00 MWn/19,40 Mwe), Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali" projesine ilişkin verilen nihai ÇED raporunun değerlendirildiği bilirkişi raporunda, nihai ÇED raporunun geneli değerlendirildiğinde HES projesi ile ilgili çevresel etkilerin detaylı olarak incelendiği, ancak kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin çevresel etkilerinin detaylı olarak incelenmediğinin tespit edildiği, özellikle inşaat aşamasında faaliyet gösterecek geçici tesisler olan kırma-eleme tesisi ile hazır beton santralinin etkileri ile bu kapsamda alınması gereken tedbirlere yeterli olarak yer verilmediği; proje kapsamında kullanılan alanların tümünün orman alanı içinde kaldığı, bu bağlamda projenin tarım arazisi üzerinde olumsuz etki oluşturması beklenmemekle birlikte; projenin gerçekleşeceği alanda yapılacak çalışmanın, özellikle kırma-eleme tesisi faaliyetinden kaynaklı ciddi bir toz oluşumu ve etraftaki su kaynakları ile tarım arazilerine ciddi zararlar verebileceği, konu ile ilgili olumsuzluğun nasıl giderileceği hususunun ÇED raporunda detaylı olarak açıklanmadığı; ÇED raporunun yapılması planlanan projenin yer aldığı dere üzerinde bulunan HES'ler ve varsa kum çakıl ocaklarının dere yatağına kümülatif etkisi bakımından yapılan değerlendirmede; gerek hattın yapıldığı alan, gerekse hattı besleyecek alan üzerinde faaliyetlerin değerlendirmesinin gerekli olduğu, kümülatif etki çalışmasının yapılması gerektiği, ancak nihai ÇED raporunda rapor dışında olan faaliyetlerle alakalı herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu bağlamda halihazırda planlanan faaliyetin yaklaşık 4-5 km ilerisinde benzer nitelikteki faaliyetten ve o faaliyet ile proje konusu faaliyetin bir arada nasıl bir çevresel etkileşim yaratacağı hususunun olumlu ve olumsuz olarak değerlendirilemeyeceği, bu bağlamda faaliyetin gerçekleştirileceği hat ve yakınındaki diğer faaliyetlerin çevresel etkileşime nasıl bir yansıması olacağı ile ilgili gerekli değerlendirmelerin olmadığı, buna karşın ÇED mevzuatı açısından uygulamada herhangi bir eksikliğin olmadığı belirtilmesine karşın; genel anlamda ÇED mevzuatı açısından uygulamada herhangi bir eksiklik olmadığının tespit edilmesinin ve hazırlanan ÇED raporunun konusunda uzman akademisyenlerden destek alınarak hazırlandığı belirtilerek uyuşmazlık konusu projeye ilişkin verilen "ÇED Olumlu Kararı"nın "bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu" yönünde görüş ve kanaat bildirilmesinin önemli bir çelişki olduğu değerlendirilmektedir.
Bu durumda, uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi için temyiz dilekçesindeki iddialar ile yukarıda yer verilen hususlar da dikkate alınarak; ÇED sürecinin mevzuata uygun işletilip işletilmediği, yürütülmesi istenilen faaliyetin, alanın niteliğine ve su kaynaklarına etkisi, proje kapsamında yapılması planlanan kırma-eleme tesisi ve hazır beton santralinin çevresel etkileri, aynı dere yatağı üzerinde mevcut ve yapılması planlanan HES'ler ile diğer tesislerin dere yatağına kümülatif etkileri ile nihai ÇED raporunun ve alınacak diğer önlemlerin teknik ve bilimsel açıdan yeterliliğinin tespiti amacıyla, aralarında çevre mühendisi, jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi, inşaat mühendisi, harita mühendisi, maden mühendisi olmak üzere tarafların iddiaları da dikkate alınarak gerekirse başka dallarda da öğretim üyeleri seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında alınacak rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, karara esas alınabilecek nitelikte ve yeterlilikte olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak verilen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemleri halinde davacılara iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 24/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.