11. Hukuk Dairesi 2019/318 E. , 2019/7296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03/10/2018 tarih ve 2018/346-2018/731sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl dava yönünden davalı-karşı davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı- karşı davalı vekili, müvekkilinin, davalı şirketin 30/10/2006 tarihine kadar ortağı ve müdürü olduğunu, 30/10/2006 tarihinden sonra müvekkilinin davalı - şirketin müdürlük görevinden ayrıldığını ve şirket hissesini devrettiğini, davalı şirketin 08/10/2006 tarihli ortaklar kurulu toplantısında; şirket alacaklarının tahsiline ve bu alacaklardan ödeme yapıldıktan sonra bakiye kısmın ortakların şirketten olan alacaklarının ödenmesine karar verildiğini ve şirket alacaklarından 112.615,00 TL"nin müvekkiline ödenmesinin karar altına alındığını, bu kararda ayrıca ödemelerin denk gelmemesi halinde ortakların alacaklarından garametten indirim yapılmasına karar verildiğini, fakat müvekkilinin davalı şirketten ayrıldığı için şuanda 08/10/2006 tarihi itibariyle tahsili gereken alacakların ne kadarının tahsil edildiğini veya ödemelerden denk gelmeyen miktar olup olmadığını bilmediğini, müvekkilinin birçok defa davalı - Şirket Müdürü - ..."ı alacağının ödenmesi için aramasına rağmen bir sonuç alamadığını, ancak davalı - şirketin bu tarihe kadar herhangi bir ödeme yapmadığı gibi şirket alacaklarının ne kadarının tahsil edildiği ve bu tahsil edilen miktardan ne kadarının müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 7.000,00 TL"nin 02/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17.06.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 92.637,59 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı- karşı davacı vekili, davacı- karşı davalının toplam alacağından 56.000 TL"nin kendisine ödendiğini, bakiyesi için mahsuplaşma yapılmak istendiğini, karşı davalının tutumu nedeniyle bunun mümkün olmadığını, müvekkilinin karşı davalıdan 53.438,63 TL alacağı bulunduğunu, bu hususta ihtarname gönderilmişse de sonuçsuz kaldığını, ayrıca akit şirketten tahsil edilemeyeceği deklare edilmiş 18.826,77 TL"nin olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile şimdilik 7.000 TL"nin 22.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 03.07.2013 tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı zamanaşımı defiinde bulunmuştur.
Davacı- karşı davalı vekili, sorumluluk davası için ortaklar kurulu kararı alınmadığını, davalı- karşı davacının dilekçesinde müvekkili için istenen tutarı ikrar ettiğini, iddia edilen 53.438,63 TL alacağın kaynağının açıklanmadığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak dosya kapsamına göre, 08.10.2006 tarihli ortaklar kurulu kararında 112.615,00 TL"nin davalıya ödenmesinin kabul edildiği ve bu ortaklar kurulu kararının da herhangi bir şekilde iptal edilmediği, 112.000,00 TL"nin 56.000,00 TL"sinin 19.10.2006 tarihli belge ile davacıya ödendiği gerekçesiyle ortaklar kurulu kararı ve yapılan ödeme dikkate alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile 56.615,00 TL"nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bu bedelin 7.000,00 TL"lik kısmına dava tarihi olan 25/09/2007 tarihinden itibaren, bakiyesine ise ıslah tarihi olan 17/06/2013 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili asıl dava yönünden temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava yönünden davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl dava yönünden davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.900,53 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl dava yönünden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 18/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.