17. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6208 Karar No: 2012/902
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/6208 Esas 2012/902 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2011/6208 E. , 2012/902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı ...’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların davalı ...’ya alacağa mahsuben devredildiği ve davalı borçlu ... ile davalı ...’nın kocasının şirket ortağı oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİK"nın 278/III-2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine buna ilaveten davalı ...’nın, eşinin ortağı olan borçlu ... ’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/I) ayrıca yapılan satışların bu davalının, borçlu ... ’ten olan alacaklarına mahsuben gerçekleştirildiği ve bu durumun İİK’nın 279/II maddesinde iptal nedeni olarak öngörüldüğünün açık bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haczin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK"nun 281/2 maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haczin kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması doğru değildir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HMK’nın 370/2 (HUMK’nun 438/7.) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1 nolu bendi sonunda yer alan ”Tensiple konulan İHTİYATİ HACZİN hüküm kesinleşinceye kadar DEVAMINA,” ibaresinin çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 1.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.