17. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6289 Karar No: 2012/900
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/6289 Esas 2012/900 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2011/6289 E. , 2012/900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Asliye 4. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’e onun da davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda dava konusu edilen taşınmaz davalı ... tarafından son malik olan davalı ...’e satılmıştır. Mahkemece, çekilen kredi miktarı nazara alındığından bedel farkı dahi oluşmaz iken bedel farkı gerekçe gösterilerek davalı ... açısından da iptale karar verilmesi doğru değildir. Bu davalı açısından davanın kabulü için satış sırasında davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilen ya da bilebilecek kişilerden olduğunun da (İİK. 280/I) ispat edilmesi gerekir. Davacı tarafça bu hususa ilişkin bir delil ibraz edilmemiş olmasından dolayı bu davalı hakkındaki davanın reddi ile yukarıda belirtilen İİK’nın 283/II fıkrası gereğince davanın bedele dönüştürülmesi ve davalı ...’in taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değer ile sorumlu tutulması gerekirken bedel farkı nedeniyle davalı ... açısından da davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.237,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 1.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.