Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7571
Karar No: 2021/14457
Karar Tarihi: 18.11.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/7571 Esas 2021/14457 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş yerinde çalışırken bel fıtığı olduğunu ve olayın iş kazası olduğunu iddia ederek iş kazası tespitine ilişkin dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, iddia edilen olayın iş kazası olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme kararının özeti ise şu şekildedir: İş kazasının tanımı ve koşulları 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde açıklanmıştır. Bu maddede sayılan haller örnekleme niteliğinde değil, sınırlayıcı niteliktedir ve herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekli ve yeterlidir. İş kazası, kazaya uğrayanın sigortalı sayılması, sigortalının sigortanın kapsamında gerçekleşen bir kazaya uğraması, sigortalının uğradığı zarar ile olay arasında uygun illiyet bağının oluşması gibi unsurların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Bu unsurların tam olarak kurulamadığı durumda sağlık kuruluşları ve Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanacak raporlar dikkate alınarak kar
10. Hukuk Dairesi         2021/7571 E.  ,  2021/14457 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi


    Dava, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı iş yerinde çalışırken bel fıtığı olduğunu ,olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili cevap dilekçesi ile; davacının kuruma müracaatı sonucu ... Meslek Hastalıkları Hastanesine sevkinin yapıldığını ancak davacının muayeneye gitmediğini, bu nedenle sorumluluğun davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde : davacının aynı konu ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/374 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını davanın reddine karar verildiğini, davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna yapmış olduğu başvuru sonucunda kurumca davacının iş kazası tespitinin reddedildiğinin bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece " İş kazasının olduğu 05.05.2014 tarihi ile rahatsızlığından dolayı hastaneye gitme tarihi olan 03.09.2014 tarihi arasında illiyet bağı kurulamamaktadır. Kişi 4 ay sonra sağlık kuruluşuna gitmiştir. Bu nedenle; iddia edilen olay iş kazası olayı olarak değerlendirilememiştir. Bu nedenle davanın reddine dair" karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKMESİ KARARI
    Bölge adliye Mahkemesi "Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, .... İş Mahkemesi 2019/97 Esas, 2020/391 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine " karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili; kararın hatalı olduğunu, Kurum işlemlerinin yerinde olmadığını, bel fıtığının anlık bir şekilde gerçekleştiğini, bu nedenle yerel mahkeme değerlendirmesinin kabul edilemeyeceğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı 13. maddesinde, iş kazasının tanımına ve koşullarına yer verilerek “a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olayın iş kazası olduğu belirtilmiştir.
    Gerek uygulama ve gerek öğretide açıkça kabul edildiği ve madde metninden de anlaşıldığı üzere bu maddede sayılan haller örnekleme niteliğinde değil, sınırlayıcı niteliktedir. Bu hallerden birine girmeyen sigorta olayı iş kazası sayılamaz. Sayılan bu hallerin birlikte gerçekleşme koşulu bulunmayıp, herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekli ve yeterlidir.
    Eş söyleyişle, iş kazası hukuksal nitelikte bir olay olup, bu olayın yukarıda açıklanan yasa maddesinde sınırlandırılan ve belirtilen hallerden herhangi birinin oluşmasıyla ortaya çıkması gerekir.
    İş kazasının unsurları üzerinde de kısaca durmak gerekirse, şöyle sıralanabilir; kazaya uğrayan 5510 sayılı Kanun anlamında sigortalı sayılmalı; bu sigortalı bir kazaya uğramalı ve uğranılan kaza 5510 sayılı Kanunun yukarıda ayrıntısı açıklanan 13. maddesinde sayılan hal ve durumlardan birinde meydana gelmeli; sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan bir olay biçiminde gerçekleşmeli; bu olay ile sigortalının uğradığı zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağı bulunmalıdır.
    Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olaya bakıldığında, olay ile zarar arasındaki uygun illiyet bağının tam olarak kurulamadığı belirgin olup, mahkemece davacı adına sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporlara dayanılarak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi