8. Hukuk Dairesi 2017/727 E. , 2017/2366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava açılmasına yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki kısmi itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece , konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiş, davalı; davanın reddini savunmuştur.
Davacı alacaklı, 1/03/2015 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli kira sözleşmesine dayanak 25/06/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarına ait toplam 6.000,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borcun 4.500,00 TL lik kısmına itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı tarafından 21/08/2015 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesinden kısmi itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istenmiştir. Taraflarca yargılama aşamasında ibraz edilen 10/09/2015 tarihli, “TESLİM TUTANAĞI” başlıklı belge ile kiralanan taşınmaza ait anahtarların alacaklıya teslim edildiği ve alacaklının takip konusu alacaktan feragat ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan tutanak dava tarihinden sonra düzenlenmiş olup HMK.nun 331.maddesinin birinci fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak yargılama giderlerine karar verilmelidir. Davalı borçlu kısmi itirazda bulunmuş , itiraz ettiği 4.500,00 TL kira alacağını ve ferilerini ödediğini İ.İ.K.68 anlamındaki belgeler ile kanıtlayamamıştır.Bu durumda Mahkemece davacının dava açmakta haklı olduğu gözetilerek, davalı borçlunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulaması gerekirken yazılı gerekçeyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.