17. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/12593 Karar No: 2012/851 Karar Tarihi: 31.1.2012
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/12593 Esas 2012/851 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2011/12593 E. , 2012/851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Karaman 1.İcra Müdürlüğünün 2010/3765 Esas sayılı dosyasından, borçlu şirkete ait olan işyerinde 19.08.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, borçlunun işyerinde sigortalı olarak çalışıyor gösterildiğini ve oğlunun haciz mahallinde hazır olduğunu belirterek, İİK"nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir Mahkemenin davanın reddine ilişkin ilk kararı dairemizin 07.05.2011 tarih 2011-510Esas 2011-5842 Karar sayılı ilamı ile borçlunun borcun doğumundan sonra alacaklılardan mal kaçırma amacı ile işyerini aynı ünvanla 3.kişi adına açtığı kendisini de sigortalı işçi olarak gösterdiğinden davanın kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur.Bozmadan sonra mahkeme HMK"nun 316 ve 320.maddelerine atıf yaparak taraflara duruşma günü tebliğ edilmeden dosya üzerinden davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı yeni HMK’nun geçici 3.maddesi 2.Fıkrası gereğince Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Bu durumda, HUMK"nun 429/2 fıkrası uygulanarak, Yargıtayın bozma kararından sonra mahkeme tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vermesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, taraflara duruşma günü tebliğ edilmeden ve diyecekleri sorulmadan davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 31.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.