16. Hukuk Dairesi 2019/4658 E. , 2020/2354 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... Mahallesi çalışma alanında bulunan 590 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 701 ada 1 parsel sayılı 7.335,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 02.03.2016 tarih, 2015/17012 Esas, 2016/2107 Karar sayılı ilamıyla “gerek geri çevirme kararı öncesi, gerekse sonrası, Kadastro Müdürlüğü cevabi yazılarında “dava konusu 701 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/B çalışmaları esnasında oluşan bir parsel olmadığı, Ek-4. madde kapsamında bir işlem yapılmadığı” bildirilmesine rağmen, Kadastro Müdürlüğü"nce Tapu Müdürlüğü"ne yazılan 04.03.2011 tarihli yazıda “...Mahallesinde Ek-4. madde ve 2009/15 sayılı genelge doğrultusunda yapılan çalışmalar sonucunda 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada tamamen veya kısmen kalan parsellere ilişkin listenin ekte gönderildiği, ekli listede belirtilen ve dava konusu 701 ada 1 parselin de dahil olduğu taşınmazların siciline 2/B şerhi verilmesi gereği” belirtilmiş olup, Mahkemece ilgili kurum yazıları arasında ortaya çıkan çelişkinin giderilmediği ve bu yolla dava konusu taşınmaz ile ilgili kullanım kadastrosu veya güncelleme çalışması yapılıp yapılmadığının kesin olarak belirlenmediği belirtilerek, öncelikle dava konusu taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu veya güncelleme çalışması yapılıp yapılmadığının araştırılması, taşınmazın 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu olmadığının anlaşılması halinde, bu tür bir çalışma yapılmadan 2/B alanlarında zilyetlik şerhi verilmesinin mümkün olmadığının gözetilmesi, böyle bir çalışma yapılmış ise davanın esası yönünden bir değerlendirme yapılması” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 701 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 23.06.2011 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.395,26 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ..."ın kullanımında olduğunun tespitine, bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 701 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. Maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapıldığı ve taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün de davacının fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde; dava konusu taşınmazın geldisi olan eski 590 parsel (ifraz ve yenileme kadastrosu ile yeni 551 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın, çam ormanı vasfı ile Hazine adına kayıtlı olduğu, bilahare taşınmazın imar ıslah planı kapsamında kalmakla, 1993 yılında ifraz edildiği ve dava konusu 701 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı taşınmazların oluştuğu anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan Kadastro Müdürlüğünün 01.11.2011, 15.06.2012 ve 03.07.2014 günlü, Tapu Müdürlüğünün ise 03.02.2017 günlü yazılarıyla, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. Maddesi uyarınca kullanım kadastrosu veya güncelleme işlemi yapılmadığı belirtilmiştir. Yine, Kadastro Müdürlüğünün 08.02.2017 günlü yazısı incelendiğinde; ... Mahallesinin tamamında 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. Maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapıldığı ancak kadastro parselinden ifrazen gelen taşınmazlarda bu çalışmanın yapılmadığı, dava konusu taşınmazın da kadastro parselinden ifrazen oluştuğu ve taşınmazın 2/B parseli olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkartılan alanlarda kullanım kadastrosu yapılması işlemi idari bir tasarruf olup, kullanım kadastrosu yapılmayan taşınmazların beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışması yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.