23. Ceza Dairesi 2016/12275 E. , 2016/10709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 16.240 TL adli para cezası,
TCK"nın 204/1, 62, 53/1. maddeleri ile CMK"nın 231/5. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, asansör malzemeleri satışı yapan katılanın işyerini arayarak mal almak istediğini söyleyip suça konu Halkbank Sefaköy şubesine ait 6558738 numaralı, 30.05.2009 vade tarihli ve 9.750 TL tutarında olan çeki faks yoluyla gönderdiği, bir kaç gün sonra da katılanın işyerine giderek çeki ciro edip katılana verdiği ve karşılığında malzeme aldığı, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen kararın incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen kararın incelenmesinde;
Sanığın savunmaları, katılan beyanı, banka yazısı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından suça konu çekin orijinal olduğu, ancak banka şubesi ile keşideci bilgilerinin yazıldığı kısımların silinerek mevcut bilgilerin sonradan yazıldığı, sanığın aşamalarda çeki aldığını iddia ettiği kişiye ilişkin kimlik ve adres bilgisi vermediği ve bu şekilde hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.