Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3030
Karar No: 2020/5468
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3030 Esas 2020/5468 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/3030 E.  ,  2020/5468 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı/birleşen davada davalı Sıgla"s Tarim Ürünleri Tekstil İnşaat Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı/birleşen davada davacı ... aralarındaki alacak davasına dair ... 1. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden verilen 20/12/2018 tarihli ve 2016/395 E. - 2018/466 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 04/02/2020 tarihli ve 2019/3967 E. - 2020/726 K. sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı (birleşen davada davalı); ortaklık teklifinde bulunan davalı ile marul ihracatı yapılması hususunda 15/06/2011 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sonrasında anlaşmalı tedarikçisi olduğu ...şirketine ihracat için gerekli işlemlere başlandığını, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ihracatın küçük bir kısmını tamamlayabildiğini, bu nedenle maddi açıdan zor durumda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, sözleşmenin 19. maddesinde hüküm altına alınan 500.000 USD cezai şart alacağından şimdilik 6.000 USD"lik kısmının karşılığı olan 8.964,40 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı (birleşen davada davacı); sözleşme hükümleri doğrultusunda işin gerçekleşmesi için gerekli maddi desteği davacı şirkete sağladığını, elden ve banka kanalı ile 431.660 TL ödeme yaptığını, ihracatın yapılamamasının sorumlusunun kendisi olmadığını, tüm sorumluluk ve kusurun davacı şirkete ait olduğunu, sözleşmenin bir bütün olması nedeniyle diğer hükümlerinin de gözetilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davaya konu sözleşmenin 15. maddesinde belirtilen ev ve arabanın davalı tarafından devrinin yapılmadığı, davalının delil olarak dayandığı dekontlarda ödemelerin neye istinaden yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmadığı, bu haliyle sözleşmedeki edimlerini tam olarak yerine getirmeyen davalının cezai şart olarak belirlenen meblağdan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 8.964 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 01/11/2016 tarihli ve 2015/17444 E.-2016/12349 K. sayılı ilamıyla; “...mahkemece; davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün maddede belirtilen para ve eşyayı ödünç olarak vermekle sınırlı olduğu, bu bağlamda sözleşme nedeniyle davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün parasal değerinin gerekirse uzman bilirkişiden rapor aldırılması suretiyle belirlenmesi ve sonrasında davalı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilerek yükümlülüğün ifa edilip edilmediğinin tespit edilmesi, bu yöntemle ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Bozma sonrasında davalı tarafından davacı aleyhine açılan ve işbu dava ile birleştirilen davada; 15/06/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklanan parasal yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin ihracata yönelik bir işlem yapmadığını, sözleşmenin 16. maddesinde herhangi bir şekilde ihracatın gerçekleşmemesi halinde davalı şirketin yapmış olduğu ödemeleri iade edeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 30.000 TL"nin reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; “...bilirkişiden alınan rapor ile davacı şirketin davalı tarafından ödenen 361.486,35 TL"den 3.856,95 TL’yi ihracat için harcadığının, çiftçilerle yapılan sözleşmelerin fesih edilmesi nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığından davacı şirketin herhangi bir zararının bulunmadığının tespit edildiği, sözleşmede USD cinsinden belirlenen paranın 2015 yılındaki değeri gözetildiğinde davalının para ile evin bedelini ödediği, esasen davalının sözleşmeden kaynaklanan parasal yükümlülüğünün büyük bir bölümünü ödediğinin davacı şirketinde kabulünde olduğu, taraflarca imzalanan sözleşmenin ihracat yapılamadığı için sona erdiği, ihracatın gerçekleşmeyeği anlaşıldığı için çiftçilerle ibralaşıldığı, bu durumda asıl davadaki istemin yerinde olmadığı, birleşen dava yönünden ise davalı şirketin sözleşme şartlarını yerine getirememesi ve ihracatın yapılmaması nedeniyle aldığı bedelden yaptığı harcamaları düşerek iade etmesi gerektiğinden bahisle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 30.000 TL tazminatın birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline” karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı (birleşen davada davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04/02/2020 tarihli ve 2019/3967 E.-2020/726 K. sayılı ilamıyla; “...sözleşmenin 15. maddesinde; davalı tarafından 2010 model BMW X5 aracın ödünç olarak verileceğinin hüküm altına alındığı, ancak verilecek aracın sıfır veya ikinci el mi olacağı hususu ile diğer teknik özellikleri hakkında bir belirleme yapılmadığı gözetilerek, ikinci el ve en düşük donanımlı 2010 model BMW X5 aracın sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle değerinin belirlenmesi için uzman bilirkişi görüşüne başvurulması, ayrıca davalı tarafından ödeneceği kararlaştırılan 100.000 USD’nın sözleşmenin imzalandığı tarihteki rayiç üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenmesi, yine davalı tarafından verileceği taahhüt edilen taşınmazın ise sözleşmede belirtilen değerinin esas alınması suretiyle davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün parasal değerinin tespit edilmesi, sonrasında ise davalı tarafından davacı şirkete toplamda 361.486,35 TL ödenmiş olduğu gözetilerek, davalının yükümlülüğünü ifa edip etmediğinin saptanması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozma kararına karşı davacı (birleşen davada davalı) ve davalı (birleşen davada davacı) vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (birleşen davada davalı) vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik tüm; davalı (birleşen davada davacı) vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
    2-Davalı (birleşen davada davacı) vekilinin, asıl davaya yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde;
    Davacı (birleşen davada davalı) taraf, davalının sözleşmenin 15. maddesi ile belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle eldeki davayı açmış; davalı (birleşen davada davacı) taraf ise, sözleşmeden kaynaklanan araç ve taşınmaz devretme yükümlülüğünün paraya çevrilmesi nedeniyle, tüm edimini eksiksiz olarak ifa ettiğini ancak davacı (birleşen davada davalı) olan şirketin, ihracata yönelik bir işlem yapmadığını, sözleşmenin 16. maddesinde ihracatın gerçekleşmemesi halinde yapılan ödemeleri iade edeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek; şimdilik 30.000 TL"nin şirketten tahsilini talep etmiştir.
    Somut olayda taraflarca imzalanan 15.06.2010 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin başlığının iş sözleşmesi, konusunun ise davacı şirketin dış ülkelere yapacağı ihracat olduğu, 15. maddede davalının kar ortağı olabilmek için 100.000 USD ve araç vereceği, ayrıca Konya"daki taşınmazını devredeceği, 16. maddede sözleşme konusu ihracat gerçekleşmez ise davalıya 15. madde gereğince verdiklerinin iade olunacağı, 19. maddede sözleşmeyi ihlal eden tarafın diğer tarafa 500.000 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
    Dosya kapsamından; davalının, sözleşmeden kaynaklanan parasal yükümlülük olarak toplam 361.486,35 TL ödediği, davacı Sigla"s Ltd. Şti’nin tahsil ettiği bu bedelden 3.856,95 TL’sini ihracat için harcadığı, çiftçilerle yapılan sözleşmelerin tazminatsız fesih edilmesi nedeniyle çiftçilere herhangi bir ödeme yapılmadan ibralaşıldığı; satış için gerekli irtibatların kurulamadığı için ihracatın gerçekleştirilemediği; taraflar arasındaki sözleşmenin, davalının (birleşen davada davacı) parasal yükümlülüğünün eksik ifasından değil, ihracatın gerçekleştirilememesi nedeniyle devamının sağlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Tüm bu bilgiler ışığında, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davalının sözleşmeden kaynaklanan parasal yükümlülüğünün büyük bir bölümünü ödediği, (bu durum davacı tarafın da kabulündedir) mahkemece alınan bilirkişi raporları ile, davacının (birleşen davada davalı) sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir zararının bulunmadığının tespit edildiği, davalının (birleşen davada davacı) parasal yükümlülüğünün eksik ifasından dolayı ihracatın yapılamadığına ilişkin bir tespitin de bulunmadığı anlaşıldığından, davalının (birleşen davada davacı) sözleşmenin 15. maddesi ile belirlenen parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği yahut eksik ifa ettiğinden bahisle 19. madde uyarınca cezai şarttan sorumlu olduğundan sözedilemez.
    Hal böyle iken; mahkemenin, asıl davanın reddine yönelik kararının açıklanan bu gerekçeler ile onanması gerekirken zuhulen bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı (birleşen davada davacı) vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu gerekçeyle onanmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı (birleşen davada davalı) vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik karar düzeltme isteminin reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı (birleşen dava davacı) vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 04/02/2020 tarihli ve 2019/3967 E.-2020/726 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile ONANMASINA, 450,00 TL para cezasının düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 4,50 TL fazla alınan karar karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyen davalı/karşı davacıya iadesine, 06.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi