![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/3556
Karar No: 2021/3670
Karar Tarihi: 28.06.2021
Danıştay 10. Daire 2021/3556 Esas 2021/3670 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3556
Karar No : 2021/3670
DAVACI : … Odası Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı / …
DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmeliğin takviye edici gıdaların kişi veya şirketlerce piyasaya arzını ve pazarlama imkanını sağlayan hükümlerinin ve … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dosyası öncelikle süre yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda altmış gün olduğu; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine dava açabilecekleri; anılan Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dava dilekçelerinin ilk inceleme esnasında süre aşımı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, yasal süresi içerisinde açılmayan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Buna göre, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise birlikte dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmelikte takviye edici gıdaların münhasıran eczanelerde satılabilmesi yönünde düzenleme yapılması istemiyle davacı tarafından davalı Tarım ve Orman Bakanlığı'na 24/02/2021 tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı idarenin 22/03/2021 tarih ve 898049 sayılı işlem ile başvuruyu reddetmesi üzerine, hem bu işlemin hem de Yönetmelik maddelerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde sözü edilen "uygulama işlemi" kavramı, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik yaratan bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.
Somut olayda 24/02/2021 tarihinde yapılan başvuru ile 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmelikte takviye edici gıdaların münhasıran eczanelerde satılabilmesi yönünde düzenleme yapılmasına ilişkin istemin davacı yönünden bir uygulama işlemi olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dolayısıyla davacının, anılan Yönetmeliğin ilgili hükümlerinin yeniden düzenlenmesi amacıyla yaptığı başvurunun bir uygulama işlemi niteliği taşımadığı, başvurunun reddi sonrasında, düzenleyici işlemleri iptal davasına konu edebileceğinin kabulünün, kamu düzeninden sayılan dava açma süresinin gözardı edilmesi sonucunu doğuracağı açıktır.
Uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde, 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmeliğe karşı 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen süre içinde dava açmayan davacının 24/02/2021 tarihli başvurusu dava açma süresini yeniden başlatmayacağından, bu başvurunun reddi üzerine açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ve artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.