16. Ceza Dairesi 2019/9545 E. , 2020/2005 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK"nın 265/1-3-4, 31/3, 62, 51/1-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet, terör örgütü propagandası yapmak suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 31/3, 62, 51/1-3, 63, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğa atılı terör örgütü propagandası yapmak suçu için 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde öngörülen cezanın süresi bakımından, Türk Ceza Kanununun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin, ilk mahkumiyet kararı ile temyize konu karar tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan CMK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
TCK"nın 265/1-3-4. fıkraları uyarınca cezanın üst sınırı 6 yıl olup, TCK"nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca olağan dava zamanaşımı süresinin 10 yıl, olağanüstü dava zamanaşımı süresinin ise 15 yıl olması karşısında zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yönde düşme isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-a)Her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma öncesi yargılamada suça sürüklenen çocuğun müdafiisiz olarak savunmasının alındığının anlaşılması karşısında, bozma gerekçesi nazara alındığında, duruşmada usulüne uygun şekilde kimlik tespiti yapılıp hakları hatırlatılmak suretiyle savunmasının alınması, bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilmeksizin, CMK"nın 147. maddesine muhalefet edilerek yargılamaya devamla mahkumiyetine karar verilmesi;
b)İddianamede ve mütalaada talep edilmemesine rağmen, suça sürüklenen çocuğa CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, hakkında TCK"nın 265/4. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Gerekçeli karar başlığında suç adı kısmında “Görevi yaptırmamak için direnme” yerine, “Dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme” yazılması,
3-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a)TCK"nın 265/4. maddesi gereğince yapılan artırım nedeninin “suçun silahla işlenmesi” yerine “varsayılan suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak” şeklinde belirtilmesi,
b)Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 18 yaşından küçük ve adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olduğu anlaşılmakla; hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.