Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3091 Esas 2020/5459 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3091
Karar No: 2020/5459
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3091 Esas 2020/5459 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ve davacı arasındaki menfi tespit davası ile ilgili olarak verilen hüküm, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır. Ancak, davacı vekili tarafından hükümün düzeltilmesi istenmiştir. Davalı vekili ise, taraflar arasında imzalanan sulh protokolü ile davacının karar düzeltme talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir. Sulh, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 313. maddesinde tanımlanmıştır. 7251 sayılı yasa ile HMK'nın 314. maddesine eklenen 3. fıkra ise sulhun dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması halinde Yargıtayca temyiz incelemesi yapılmaksızın dosyanın sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderileceğini düzenlemiştir. Kararda belirtilene göre, hükümden önceki herhangi bir aşamada taraflar sulh olabilirler ancak hükümden sonra ortaya çıkan sulha ilişkin kanun yolu engelleri hakkında karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Sonuç olarak, mahkeme tarafından yapılan sulh sözleşmesi hakkında ek karar vermek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HMK 313, HMK 314.3, HMK 315.

3. Hukuk Dairesi 2020/3091 E. , 2020/5459 K.

"İçtihat Metni"

Davacı ... Teks İnş Silah ve Av Malz.San. ve Tic.Ltd.Şti. ile davalı ... ...aralarındaki menfi tespit davasına dair ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 26/09/2017 tarihli ve 2014/1434 E. - 2017/630 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 26/02/2019 tarihli ve 2018/597 E. - 2019/1565 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı vekili 16.05.2019 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanmış 19.04.2019 tarihli sulh protokolü uyarınca davacı tarafın karar düzeltme talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir.
Sulh, HMK"nın 313 üncü maddesinde; görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olarak tanımlanmıştır.
28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 30 uncu maddesi ile HMK’nın 314 üncu maddesine eklenen 3. fıkrasında; sulhun, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması halinde, Yargıtayca temyiz incelemesi yapılmaksızın dosyanın sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderileceği; müteakip 315 inci maddesinde ise, sulhün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı; mahkemece, taraflarca sulhe göre karar verilmesinin istenmesi halinde sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesinin istenmemesi halinde, karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği düzenlenmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada taraflar sulh olabilirler. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan ve kanun yolu incelemesine usulen engel oluşturan sulh hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesi hakkında ek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.