Esas No: 2019/15431
Karar No: 2021/8905
Karar Tarihi: 28.06.2021
Danıştay 6. Daire 2019/15431 Esas 2021/8905 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/15431
Karar No : 2021/8905
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş. (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ :Mevzuat hükümlerine göre uygulama imar planının ilgili belediye meclisince onaylandıktan sonra yürürlüğe girip bir ay süreyle ilan edildikten sonra kesinleşeceği açık olup bu süre içinde yapılan itirazların tamamı ya da bir kısmının kabul edilmesi halinde uygulama imar planının yeniden bu süreci takip edip ilan edilerek kesinleştirilmesi gerektiği ayrıca, davacının iddialarının taşınmazın 15 metrelik yolla bölündüğünden bahisle trafo alanının bütünlüğünün bozulduğu noktasında yoğunlaştığı, ancak dava konusu yolların 1990 tarihli 1/15000 ölçekli nazım imar planında da 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da gösterildiği, hatta taşınmazın güneyinden geçen yolun 12 metre iken dava konusu imar planları ile 10 metreye düşürüldüğü, yolun devamlılığı ve demiryolunun emniyeti açısından dava konusu yolların korunmasında kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline ilişkin kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Zonguldak İli, Karadeniz Ereğli İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davacı şirkete ait Ereğli-II Trafo Merkezini de kapsayan alanda imar yolu planlamasına ilişkin olarak … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım ve ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, kentin ve sanayinin zaruri ihtiyacı olan elektrik enerjisini karşılamak üzere oluşturulan elektrik enerjisi iletim hattı/güzergahı ve trafo merkezlerini içeren teknik altyapıya etki eden planların yapım aşamasında yatırımcı kuruluş olarak davacı idarenin görev ve sorumluluk alanı ile yatırımlarını etkileyen konulara ilişkin olmak üzere görüşüne başvurulmadan bu alanı etkileyen planlama yapılmasının yanısıra, gerek; trafo merkezinin doğu ve güneyinde öngörülen 15'er metrelik yolların kesiştiği güneydoğu köşesinde demiryolu ile hemzemin konumda bulunması, demiryolu güzergahını doğu istikametinde geçişiyle her iki yol açısından işlevlerini nasıl sürdüreceği konusunda belirsizlikler bulunması, gerekse; gelişen sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarla içerisinde ve çevresinde hat direkleri bulunan Trafo Merkezlerine yeni bağlantıların yapılması da söz konusu olabileceğinden, Yönetmeliğine göre yüksek gerilim trafo merkezlerinin kapladığı alanların daraltılmasının işletme emniyeti ve elektrik enerjisi iletimine ilişkin olarak kamu hizmetinin devamlılığı açısından herhangi bir irdeleme içermeden uyuşmazlık konusu alandan yol geçirilmek suretiyle daraltılması sonucunu doğuran dava konusu imar planlarının bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince bu karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu reddedilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, "Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanununun 8.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde, imar planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, planların, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazların ve planların belediye meclisince on beş gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de yukarıdaki usullere tabi olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıya alıntılanan mevzuat hükümlerine göre imar planının ilgili belediye meclisince onaylandıktan sonra yürürlüğe girip bir ay süreyle ilan edildikten sonra kesinleşeceği açık olup bu süre içinde yapılan itirazların tamamı ya da bir kısmının kabul edilmesi halinde imar planının yeniden bu süreci takip edip ilan edilerek kesinleştirilmesi gerekmektedir.
Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/20796, E:2019/20889, E:2019/19495, E:2019/13061, E:2018/5425, E:2018/9521, E:2018/353, E:2019/21319, E:2018/6903, E:2019/15422, E:2018/9521 sayılı dosyalarının birlikte incelenmesi sonucunda, … tarihli, … sayılı Karadeniz Ereğli Belediye Meclisi kararıyla 1/5000 ölçekli nazım imar planının onandığı, … tarihli, … sayılı Karadeniz Ereğli Belediye Meclisi kararıyla 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının onandığı, ancak … tarihli belediye meclisi kararında 1/5000 ölçekli ilave revizyon nazım imar planının değiştirilmesine ilişkin düzenlemelerin de bulunduğu, anılan belediye meclisi kararının 03/07/2012 ile 03/08/2012 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, askıda yapılan itirazların … tarihli, … sayılı Karadeniz Ereğli Belediye Meclisi kararıyla değerlendirilerek yapılan itirazların bir kısmının kabul edildiği, bir kısmının ise reddedildiği ancak itirazlar kısmen kabul edilmesine rağmen anılan belediye meclisi kararının yeniden askıya çıkarılmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu imar planlarına askı süresi içinde yapılan itirazlar kabul edildiği halde imar planının yeniden ilan edilerek kesinleştirilmesi gerekirken anılan süreç takip edilmeden tesis edilen işlemlerde bu yönden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İdare Mahkemesince, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, Karadeniz Ereğli Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen Karadeniz Ereğli İlave Revizyon Nazım ve Uygulama İmar Planının 29.03.1990 onaylı 1/1000 ölçekli planın ömrünü tamamlamış olması ve kentin ihtiyaçlarına cevap verememesi, süreç içinde köy statüsünden mahalle statüsüne geçerek belediyeye bağlanan bölgelerin olması ve Bakanlıkça tamamlanan bölgeye ait 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının varlığının planın yenilenmesini gerektirmesi gibi ilave revizyon imar planı yapılması için gerekli ve yeterli gerekçelere dayandığı, ilave revizyon imar planının; tüm kentin geleceğini şekillendirilmesi yönlendirilmesi, sağlıklı kentsel çevrelerin oluşabilmesini sağlaması gerektiği, bu nedenlerle üstün kamu yararı taşıdığı, yolların birçok farklı kentsel kullanımı birbirine bağlayan toplumun gündelik yaşamındaki gereksinimleri karşılayan iletişim kanalları olması nedeniyle kentin diğer bölgeleriyle bütünleşmesinin gerektiği, imar planı yapım sürecinde mevzuat hükümleri gereği ilgili kurumlardan görüşler alındığı, Devlet Demiryollarının 04.12.2008 tarihli, 18046 sayılı görüşü ile taşınmazın batısına demiryolu güzergahının eklendiği, taşınmaz ile demiryolu arasında ayırıcı özellikte yola ihtiyaç duyulduğu ve ayrıca demiryolunun geçmesiyle birlikte planlama alanının ikiye bölünmesi nedeniyle taşınmazın yer aldığı kısma hizmet verecek servis yolunun önerildiği, dava konusu alanın güneyinden geçen 12 metrelik yolun yeni düzenlemede 10 metreye düşürülerek kurumun yol düzenlemesine giden arsa payının bir miktarının buradan telafi edildiği, imar planlarında öngörülen ulaşım sisteminin bir parçası olan imar yollarının güzergahının belirlenmesi sırasında yolun devamlılığının ve diğer yollarla bağlantısının göz önünde bulundurulması zorunluluğunun belirleyici olduğu, her ne kadar ilave revizyon imar planı yapılırken kurum görüşü alınması gerekirken bu işlemin yapılmış olduğunu ortaya koyan bilgi ve belgelerin olmaması nedeniyle planlama ilkelerine uyarlık göstermese de, büyük bir kamu yatırımına dayalı söz konusu planlama işleminin şehircilik esaslarına uygun olduğu, yolunda görüş bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden,
davacının iddialarının taşınmazın 15 metrelik yolla bölündüğünden bahisle trafo alanının bütünlüğünün bozulduğu noktasında yoğunlaştığı, ancak dava konusu yolların 1990 tarihli 1/15000 ölçekli nazım imar planında da 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da gösterildiği, hatta taşınmazın güneyinden geçen yolun 12 metre iken dava konusu imar planları ile 10 metreye düşürüldüğü, yolun devamlılığı ve demiryolunun emniyeti açısından dava konusu yolların korunmasında kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu imar planlarının iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 28/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.